Kolaya kaçan herkes "onu yeme bunu yeme, ne yiyeceğiz" diye sızlanıp çözümsüz bir konuynuş gibi algılıyor ama öyle olmadığını düşünüyorum. Evet yediğimiz içtiğimiz herşey özellikle büyük şehirlerde yapay ve katkılı...Paket ürünler , içerikler canımıza okuyor. Ama kimse dışarda yemektende geri kalmıyor..
Çözüm herkesin kendi mutfağına yönelmesinde yatıyor diye düşünüyorum.
Dışarda tüketilen herşeyin ev usulü yapılabilen tarifleri her yerde mevcut artık. Yeterki yapmak istesinler yeterki uzay mekiği gibi olan ama yemek yapılmayan mutfakara girip denemeler yapsınlar...Lezzetli sağlıklı döner, salam, sosis, sucuk hemde kurutma değil buzlukta saklama yöntemiyle yapılabiliyor.
Lavaş arasına sarıp çocuklarına hem beslenme hem atıştırmalık yapsınlar..Yufkadan, patates soyacağı ile ince soyulmuş patatesten cips...Evde hazırlanmış hamburgerler, pizzlar...Pastane usulü evde yapılan poğaça, simit... Çikolata şekerleme, pastane usulü süsleme şekliyle envai çeşit pasta çeşidinin tarifi var..Yeterki üşenmeyip mutfağa girsin analar...Hem sağlıklı hem lezzetli hemde ekonomik olanı bulmuş olacaklar...
Lakin son dönem yaşadığımız bir sendrom...Konuşurken herkes herşeyin alimi...Bilmediği yok..Uygulama, çözüme sıra geldiğinde üşengeç ve tembel...Ama ile başlayıp ama ile biten bissürü başağrısı cümle..
Ne diyelim biraz zahmet etsinler