Tevbe suresini okurken bir ayeti gördüm ki İMAN kelimesinin hem inanmak / iman etmek hem de güvenmek olarak bir ayetinin içinde geçiyor:
وَمِنْهُمُ الَّذ۪ينَ يُؤْذُونَ النَّبِيَّ وَيَقُولُونَ هُوَ اُذُنٌۜ قُلْ اُذُنُ خَيْرٍ لَكُمْ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَيُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِن۪ينَ وَرَحْمَةٌ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنْكُمْۜ وَالَّذ۪ينَ يُؤْذُونَ رَسُولَ اللّٰهِ لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ
“İçlerinden Peygamberi incitenler ve: 'O (her sözü dinleyen) bir kulaktır' diyenler vardır. De ki: 'O sizin için bir hayır kulağıdır. Allah'a iman eder, mü'minlere inanıp-güvenir ve sizden iman edenler için bir rahmettir. Allah'ın elçisine eziyet edenler için acı bir azab vardır.'” TEVBE -61.ayet
Bu ayette geçen YU’MİNU BİLLAHİ ; Allaha iman etmek anlamına gelirken, yine bu ayette geçen YU’MİNU LİL MÜ’MİNİNE ifadesi ise Müminlere itimat etmek/ güvenmek anlamına geliyor.
Dolayısıyla Âmene billahi ; Allaha iman etmek
ÂMENE LİL MÜ’MİMİNE ise; Müminlere güvenmek anlamına geliyor.
Arapçada fiilden sonra gelen bir harfi cer , cümleye nasıl da bir anlam katıyor , görüyoruz. Bu da Arapçanın inceliklerinden olup Kuranın icazını ortaya koyuyor.
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim)
|