Yorgunluğumu Gider Rabbim!
Hayat ne kadar yoğunlukla dolu.
İnsanlarsa bir o kadar insaf sınırların zorluyor. Ardındayım diyenler, arkamızı dönmeden sırtımıza vuruyor. Rabbim!
''Sen musa ol!. Bense harun'' diyenler.
Ne harun oluyor nede musa ya asa veriyor.Nede bizler musaca durabılıyoruz....
Rabbim! benim yegane ilahım!
Gülücüklerim,tebessümlerim,acıyı andırır halde. Acı ki sadece ciğerimi parçalar nitelikte...
Yüreğim yarılsa sırlarla dolu. Sırlarki kaf dağı kadar omuzumda saklı..
Kabir! ah be kabir!
80 yıllık ömrü, 40 yıla sığdırdık. Ayaklarım tutmaz. Dizlerim çözülü...
Rabbim ne olur yorgunluğumu gider.........
Acılarımı,kanayan yaralarımı sar..
Gün geçmiyorki Rabim; heryanım çember ve her yanım tozlu duman.
Adam gibi olunmak nasıl? Almıyor zihnim. Adamım diyenler, kılık kıyafet giyenler/kılıkla- kılığa girenler/ meğerse adamlık sadece kisveden ibaret. Hayatsa acı tebessümde gizli....
Rabbim! benım sahibim.
Senin rızan için hicret ettim.
Sana iltica eyledim. Yolum ırak, tabanım ise şişik bir su yumağı.
Gel! dediler, geldim.
Topraklı yollar, asfalttan oymalar, patika ormanlar..
Kim ne vaad ettiyse kandım. Kanmak nedir? Kandırılmak nedir? Hala anlamadım. İşte bu sefer kanmıyacağım desemde gene kandım....
Rabbim! ne olur yorgunlumuğu gider....
Atam nuh(a.s)'un son duası gibi dua etmeden,direnç ver. Mağlup olmaktan bizleri koru. Kavmimi helak etme ilahi. Yoldaşım deyip yoldan kayanları, ilerlerken elimizden tutup çekerek geriye atmak isteyenleri sen ıslah eyle Rabbim...
Nefsimizi azdırma..Şüphesiz nefis fenalığı bizlere vesvese verip; şerbet misali/ zehirle imtihana düşürüyor.
Rabbim! benim yegane ilahım!
Senin rızandan başka hiç birşey dilemedik. Dilemektende imtina ederiz.
Ne olur sahibim!
Hicretimizi mubarek eyle.
Beldemizi mubarek bir belde, davetimizi işiten kullarada hayır eyle.
Ayaklarımızı dinin üzere sabit eyle..
Bizi kendi halimize bırakma Rabbim!