Konu Başlıkları: Fethi Yeken Kimdir?
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20 Temmuz 2019, 14:41   Mesaj No:3

Nebevi Sevda

Medineweb Emekdarı
Nebevi Sevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Nebevi Sevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 59388
Üyelik T.: 05 Nisan 2018
Arkadaşları:3
Cinsiyet:
Memleket:Istanbul
Yaş:52
Mesaj: 1.562
Konular: 380
Beğenildi:1877
Beğendi:1075
Takdirleri:14363
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Dedem Hikmet Şerif Yeken (annemin babası)



Annemin babası dedem Hikmet Şerif Yeken bilinen bir yazar, şair, tarihçi ve edebiyatçıydı. Eserlerinin birçoğu el yazısıyla kaldı, basılmadı. 1880 yılında Trablus’ta doğdu, 1948 yılında da Lazikiye’de vefat etti. Eşim uzun yıllardır eserlerinden bir tanesinin (En Eski Çağlarından Günümüze Trablusşam Tarihi) tahkikine kalkıştı. 36 bölümden oluşan Dinler Tarihi gibi diğer el yazıları da tahkik edip basacak kimseleri beklemektedir. Allah rahmet eylesin çok iyi Türkçe bilir, Farsça, Urduca ve Fransızca konuşurdu.



Asitane (İstanbul) de ilim tahsil ettikten sonra yüksek diplomalarla Trablus’a döndü. Şeyhlerinin ilimlerinden yudumladı. Şeyhlerinin en meşhurları da Muhammed Neşabe (1813-1890), Şeyh Abdulgani er-Rafii (1816-1890) ve Şeyh Abdulkadir er-Rafii ve diğerleri idi.

Dedemin eserlerinden ve çalışmalarından biri de Lazakiye’de çıkardığı Er-Ragaib isimli dergiydi. Birinci Dünya Savaşı sırasında birçok hususlarından dolayı durduruldu. Sonra tekrar yayınlanmaya başladı.



Dedem Lazakiye’de, oradaki işinin etkisiyle şehrin müftüsü Şeyh Abdulkadir El-Müfti’nin kızı Nazire (Allah rahmet eylesin) ile evlendi. Ninem kendisine üç kız verdi: Ayşe (annem), Mühendis Salah Ramazan’la evlenmesinden kısa bir süre sonra vefat eden Azime ve Lazakiye’den Mithat Ücan’ın eşi Arabiye.



Dedem beni güçlü ve farklı bir sevgiyle sevdi. O kadar ki bu sevgisi kendisini bana dopdolu büyük kitaplığını vasiyet etmeye itti. Vefat ettiğinde yaşım küçük olduğu için bu eşsiz kitaplıktan birçok şey kayboldu. Babam, muhafaza edebildiği el yazılarına ek olarak bu kitaplıktan ancak çok azını Trablus’a nakledebildi.



Kaderin cilvesi dedem Lazakiye’de vefat etti ve orada gömüldü. Ninem Nazire Hanım ise Trablus’ta vefat edip orada defnedildi. Allahu Teala “Hiçbir nefis yarın ne kazanacağını bilmez; bir nefis nerede öleceğini de bilmez!” (Lokman / 34) kavliyle ne kadar da doğru buyurdu.
Alıntı ile Cevapla