Fakat biz bu görüşü de kabul etmiyoruz. Bizim benimsediğimiz bir başka görüş var. Kur'an-ı Kerim “ma fi's-semavat ve'l-erd/göklerde ve yerde bulunan her şey Ona aittir” (2/el-Bakara/116) ayetini ilginç bir şekilde “küllün lehu kanitun/ hepsi O'na boyun eğmiştir.” İfadesiyle bitirmektedir. Kunut eyleminin bilinçsiz, akılsız ve idraksiz gerçekleşebileceğini kim iddia edebilir!? Dahası ayet Arap dili ve gramerine aşina olanlar için söyleyelim. ‘el-Kanıtu/ قانِت' sözcüğünün çoğulu ‘kunnetun/ قُنَّت' olarak geçmemekte, onun yerine akıllı ve şuur sahibi varlıklar için kullanılan ‘kanitun (vav ve nun)/ قانتون' ile geçmektedir.
Bundan dolayıdır ki Allame Alusî gibi bir bilgin bu sorunun farkına vardığı halde ayetin zahirinden kaçarak şöyle bir yorum yapmaktadır. Melekler, Hz. İsa, Hz. Uzeyr vd akıllı varlıklar vardır. Akıllı varlıklar ile akıllı olmayan varlıklar göz önüne birlikte alındığında akıllı olmayan varlıklar akıllı varlıklara tabi olurlar. Bundan dolayı ‘kanitun' kelimesi getirildi.[5
|