Kur'an'dan birkaç örnek
Bir olasılık olarak yukarıda zikrettiğimiz ayete ilişkin Allame Alusî'nin yorumu belki kabul edilebilirse de yine de ayetin zahirine aykırı olduğunu belirtelim. Fakat Kur'an-ı Kerim'de bu şekilde iki örneğe daha değinerek benimsediğimiz diğer görüşü açıklamaya geçeceğiz.
Hz. Yusuf'un henüz daha çocuk yaşlardayken gördüğü bir rüya vardır. 11 yıldız, ay ve güneşin kendisine secde etmesi. Yıllar sonra Hz. Yusuf Mısır'da önemli bir konuma gelip de anne, babası ve kardeşleri kendisine secde ettiğinde rüyasına vurgu yaparak şöyle dedi: “Babasını ve annesini tahtın üzerine çıkartıp oturttu. Hepsi onun için secde ettiler. O zaman dedi ki: Babacığım! İşte bu, önce*leri gördüğüm rüyanın tahakkukudur.” (12/Yusuf/100)
Öyle anlaşılıyor ki Hz. Yusuf (a.s.) bilfiil güneşin, ayın ve 11 yıldızın kendisine secde ettiğini görmüştür. Bir diğer ifadeyle gördüğü şey anne, babası ve kardeşlerinin kendisine secde etmesi değil, belirttiği şeylerin kendisine secde etmesidir. Yıldız, ay ve güneşin secde ettiğini belirtmesi için kullanılacak ifade şudur: ‘reeytuha li sacidat/ ben onların bana secde ettiğini gördüm' zira bunlar akılsız varlıklardır. Akılsız varlıklar için kullanılacak zamir ‘ha' zamiri ve ‘müennes cemi/çoğul dişil' ekidir. Ama Hz. Yusuf (a.s.) bunların bilinç ve akıl sahibini olduğunu gösterir bir tarzda cümleyi kurmakta ve “reeytuhum li sacidin/onların bana secde ettiklerini gördüm” demektedir.[6] Nitekim kimi müfessirler bu şeylerin akıllı varlıklara ait olan secde eylemini yerine getirdiklerinden dolayı bu şekilde çoğul olarak getirildiğini söylemişlerdir.[7]
|