Konu Başlıkları: 2.Haftanın Konuğu KADİR BAL
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Kasım 2008, 21:24   Mesaj No:10

KayıpKentli

Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:KayıpKentli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 3725
Üyelik T.: 12 Eylül 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 130
Konular: 22
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Haftanın Konuğu KADİR BAL

...Değerli kardeşimiz Seher Yelinden devam edelim inş...

1)1-sizce islamda kırılma noktası ne zaman başlamıştır,peygamberimizin vefatı sizce kırılma noktası olabilirmi?

İlk Kırılma Siyasi açıdan oldu. Neden hz EBUBEKİR halife oldu da hz ALİ olmadı diye. Öncelik Ali nin di diyenler açısından taa günümüze dek uzanan bir fırkalaşmanın sebebi oluşmaktadır...Bu bağlamda tarihsel bir tespit olması açısından bende müslümanların tarihteki ilk kırılma sebebi olarak bu vakıayı alıyrm..Evet, peygamberimizin hemen ölümünden sonra başlayan bu problem bir kırılmaya yol açmıştır..

2) sizce biz müslümanlar islam tarihine bir müsteşrik kadar objektif bakabiliyormuyuz?

Öncelikle Müsteşriklerin/oryantalistlerin büyük çoğunluğunun objektif bakmadıklarını söylemeliyim...Müslümanlar kendi tarihlerine elbette Kurani ilkeleri esas alarak bakamıyorlar..Tarih övgü veya sövgü kitabı değildir..Biz tarihe bakıp ya Övüyoruz ya Sövüyoruz...Eğer birileri bugün Şiiyse, Sünniyse, Selefiyse, ehli hadisse, ehli reyse emin olun bu tercihlerin hepsi TARİHTEKİ BEŞERİ YORUMLARIN din haline getirilmesinden kaynaklanıyr..


ehli sünnet ve l cemaat'in en yeşil tonu(selefilik) dan tutunda en açık tonuna dek (mürcie) şuan tek tek adını sayamayacağım BEYANİ/BURHANİ/İRFANİ ne kadar mezhep/disiplin/düşünce ekolü okulları varsa hepsi Müslümanların tarihinin bir sermayesi ve değeridir.Üzerinde tartışılır.Doğruları ve yanlışları vardır...Hiçbiri ED-DİN(sahin indirilmiş islam) değildir.İslamın bir yorumudur.

ehli Şia'nın ise kendi içerisindeki en hadari ve en usuli tonlarının ve bunlar arasındaki Beyani/burhani/irfani ne kadar ekol disiplin düşünce tarzı varsa Hepsi Müslümanların tarihinin bir sermayesi ve değeridir.Ehli sünne denilen ve ehli şia denilen inanç sistemleri ALLAH TARAFINDAN gönderilmiş sahih İSLAM olduklarını düşünmüyorum.

Şia nın yorumladığı /tekeline aldığı/ burdan büyük bir edebiyat ürettiği/burdan imamların masum olduğu akidesini dayattığı/ Şii olmayı İSLAM olmakla eşdeğer gördüğü gerçeğini maalesef görmezlikten gelemeyiz.

Aynı şekilde Ehli Sünne çizgisinin yorumladığı /tekeline aldığı/burdan büyük bir tekfir edebiyatı ürettiği/burdan sahabelerin ve tabiinin ve et tabiinin sadece SÜNNİ oldukları "SELEFİ" (tırnak içinde selefi dikkat lütfen)oldukları dayatmasını /Sünni olmayı İSLAM olmakla eşdeğer gördüğü gerçeğini maalesef görmezlikten gelemeyiz...

Bu açıdan ben İki tarafında kendi PARADİGMALARINI besleyebilmek için bu İSİMLERİ/DEĞERLERİ/SEMBOLLERİ kullandıklarını düşünüyorum...

İsimler semboller hatta tarihi vakalar bile ne yazıkki ŞİA VE SÜNNİ algılayış tarafından parsellenmiştir..

Kabullenmesi zor belki ama üzgünüm gerçekler bu...

Ama tüm bunlara ve parselasyon politikalarına rağmen hala LA Şİİ LA SUNNİ VAHDE VAHDE İSLAM diyebilen güzel insanlar var hamdolsun...

Tekrar söylüyorum....ŞİA yı ve onun kendine özgün yorumlarını ve değerlendirmelerini REDDETMİYORUM..

tekrar söylüyorum: ..Sunniliği ve sunnizmin kendine özgün yorumlarını ve değerlendirmelerini REDDETMİYORUM...

ŞİA YOKTUR/SÜNNİ YOKTUR demiyorum...Ben ŞİA= İSLAM; SUNNİ=İSLAM değildir diyorum...


işte bu açıdan baktığım zaman insanlar tarihi bir veri bir ibret manzumesi olarak değil...Atalarının dinini RABBleştirmek amacıyla ele alıyorlar...O yüzden de Tarih okumaları ne yazıkki HAMASETTEN, SLOGANDAN, VE EZBERCİLİKTEN öte gitmiyor...diye acizanemce DÜŞÜNMEKTEYM...EN doğrusunu ALLAH bilir..


3)cemaatler arasındaki husumeti ve birbirlerini cekememezlikleri nasıl izah edebilirsiniz?

Cemaatler arası husumet başlı başına bir problem zaten...Her biri kendi din anlayışını Putlaştırmış durumdalar..Türkiye de ki mevcut konuşabileceğimiz Hiç bir cemaat; ister Nurculuğun değişik kolları olsun; ister Süleymancılık, İster Tasavvufun değişik Tarikatları olsun...Hiçbiri doğru dürüst İSLAMI anlayabilmiş değiller...Başlarında birtakım Hocaefendi veya kutup şeyh vs vs sıfatlarıyla duranlar da buna dahil...

Aritmetik adam biriktirme savaşından başka ne var ki ortaya koydukları....HİÇ Mİ DOĞRULARI YOK PEKİ?...HİÇ Mİ GÜZEL İNSANLAR YOK? diye sorulacak biliyorum...Var olan Doğrular İSLAMINDIR zaten...Ama içlerinde bir takım doğrular yakalamışlar diye biz bütünüyle CEMAATLARI VE TARİKATLARIO OLUMLAYAMAYIZ....bu sefer de "bir kaç kişinin yaptığı hata bütün camiaya mal edilemez gibi" sözler söylenecek onu da biliyorum...Türkiyedeki mevcut cemaatların sorunsallığı bir kaç adamın hataları meselesi değildir..BİZATİHİ AKİDEVİ/İTİKADİ problemler içermektelerdir...
Hem EGEMEN ZULÜM SİSTEMLERİYLE kurdukları iliş(kisizlik)lere baktığımız zaman hem de muharref algılarına baktığımız zaman bunun böyle olduğunu rahatlıkla görebilirz...
4). ve 5). sorularını izninle geçiyorum kardeşim...

6)Gönderilmemiş mektubunuz, yarım kalmış şiiriniz var mı…?
Sürekli mektuplar yazıyrm..Gerek cezaevinde yatan İSLAMİ HAREKETTEN hükm giymiş abilere...Gerek dışarıdaki arkadaşlarıma...Elimde göndermediğim, öylece kalakalmış bir kaç mektup hala duruyr...İzlerini kaybettim bir iki kişinin...Ve öylece elimde kaldı özlemleri...ve tabiki tamamlanamamış onca yarım şiir...sonu gelmemiş..bitirilememiş..bir çok şiir...sağ da solda..müsveddelerimde...arkadaşlarımın kitaplarının arasında...unuttuğum köşelerde...bazen elimi attığımda denk gelyor...öyle..suskun şiirler..
7) Türban meselesi hakkında ne düşünüyorsunuz...?
Türban meselesi: Laik diktatöryanın paranoyası, müslümanların ise imtihanı,kiminin beslendiği tek mücadele alanı, kiminin alakasız ilgisiz bıraktığı bir acı...
8)Geleceğe yönelik hayalleriniz ve planlarınız nelerdir?
Geleceğe yönelik klasik hayallerim yok...EV İŞ AŞ tabiki hayatın içinde olmazsa olmazlarımızdan...Yuva da olacak...İş de....İnş kimselere muhtac olmayacağımız bir rızk temini sağlar RABBİM bize...Bunun dışında asıl Gayem ve yüreğimin attığı TEMEL MESELEM: İSLAMİ MÜCADELE VE TEVHİDİ DAVETtir....
Allah izin verirse arapça eğitimi düşünyrm yurt dışında...Şayet bir kaç yıl içinde Mersine dönersem bir dernek/davet çalışması ve evlilik düşünyrm...Allahın izin verdiği kadarı ile tüm gücümüzle İlim/öğrenim/ Davet e yoğunlaşacam...Şimdilik bunlar...
9)Hayat gayeniz ne?
Hayat gayem: Dikey anlamda Kulluk....Yatay anlamda DAVET VE ŞAHİDLİK temel gayem...Bireysel anlamda Şehadet...Toplumsal anlamda ŞAHİDLİK...Siyasal anlamda TEVHİD ...Hayat İman ve Cihad ALNIMIZIN YAZISI....
10) bir gününüz nasıl geçiyor ?
Benim günlerim....gündüzleri dergide olduğum için...genelde kitapların içinde geçiyor...Akşamları ise sohbetlerde seminerlerde...hafta sonraları İletişim psikolojisi, sosyal bilimler ve Kavram konuları irdelediğimiz ve işlediğimiz bir çizelgem var...Hafta içi akşamları ise KURAN ÇALIŞMALARI VE TEFSİR USUL çalışmaları ile devam...
11)Gun sonrasi kendinizi sorguya cekermisiniz?
Sıklıkla Çekmeye çalışırm...Rabbim eksikliklerimizi kapatmamızı sağlasın...O nun bilinciyle bir yaşam ve ölüm nasip etsin...
12) Anne babaniza karsi nasil bir evlatsiniz? kardeslerinizle (varsa eger) dialoglariniz nasil?
Kardeşlerimle diyaloğum iyi..Erkek kardeşimle beraber bir müzik grubumuz var..."GÜNEY DİRENİŞÇİLERİ" isminde..2 yıldır beraber çalıyrz...Ben kısa bağlama, kardeşim gitar çalıyor..Etnik müzik ve direniş parçaları, davet parçaları üzerinde çalışıyrz...Beraber 2 sene önce 4 bin kişilik bir FİLİSTİNE DESTEK MİTİNGİNDE çıkmıştık sahneye...O benim küçük mücahidim...ama yüreğimin DEV YOLDAŞI...Kız kardeşim ise..o da benim küçük savaşçım...Ama büyük dostum...dert ortağım...filistin bakışlım...
Annemle çok ayrı bir DOSTLUĞUM var...Tarihe meraklı ve atılgan bir insandır...Hayatımızın enerjisidir...
Tevhidi kavramam ve bilgilenmem noktasında da babamın emeklerini göz ardı edemem...Sabahlara dek süren daktilo seslerinin arasında büyüdüm...Onun gözlüklerinin arkasından bakan ve bana uzun uzun metodolojik açıklamalar yapan FELSEFE/SOSYOLOJİ VE DİN alanında ilk öğretmenim ve emektarımdır kendisi....

13) soruları cevaplamak keyifli miydi sıkıntılı mıydı ?
Sorularınıza gelince....Ciddi anlamda güzel sorulardı...Teknik sorulardı...Birikim istyr...Cevabları çok uzatmamaya çalıştım...Yoksa etraflıca cevap vermek gerekse saatlerce yazmam gerekebilirdi...
Yine de çok teşekkr ederim...Sorularınız biraz da benim aynam oldu...Size cevab verdikçe kendime biraz daha bakabildim sayenizde...

Çok teşekkür ederim...esselamualeykm