İmam Şafiî (rahimehullah), ilim talebine başladığı ilk yıllarda Medine'ye İmam Malik’in yanına gelmişti. İmam Malik, onun zekâsından ve hızlı kavrayışından çok etkilendi ve bu zekanın kirlenmemesi için ona:
“Şüphesiz ki Allah senin kalbine bir nur bırakmış; sakın ha bu nûru günah karanlığı ile söndürme!” diye tavsiyede bulundu.
Fakat gün geldi, İmam Şafiî onun bu değerli tavsiyesine muhalefet etti...
Hocası Veki‘ b. Cerah’a giderken -nefsine uyup- yol üzerinde bulunan bir kadının ayak topuklarına baktı. Görmüş olduğu bu haram, onun hafızasına tesir ederek onu unutmaya ve hafızasının gücünü kaybetmeye mahkûm etti.
İmam Şafiî öyle bir zekâya sahipti ki, ezber yaparken ezberlediği şeyler karışmasın diye elini diğer sayfaya koyardı.
Hafızasının bu denli zayıflamasını hocası Veki‘ b. Cerah’a anlattı. Hocası “hafıza için en faydalı ilaç” sadedinde İmam Malik (rahimehullah)’ın günahların terkine dair yaptığı nasihati aynen yineledi ve Şafiî’nin ancak gizli-açık tüm günahlarından vazgeçerek eski hafıza gücüne kavuşabileceğini söyledi.
Bunun üzerine İmam Şafiî (rahimehullah), dillere destan şu hârika şiirini inşâd etti:
شَكَوتُ إِلَى وَكِيعٍ سُوءَ حِفظِي ... ... فَأَرشَدَنِي إِلَى تَركِ المَعَاصِي
وأخْبَرَني بأنّ العِلمَ نورٌ ... ... ونُورُ اللهِ لا يُهْدَى لعاصِي
“Hafızamın kötülüğünü şikâyet ettim Veki’e,
Yönlendirdi beni günahların terkine.
İlmin bir nur olduğunu bana söyledi,
Allah’ın nuru âsiye verilmez, dedi.”
----------------
Ey Müslüman! Eğer sen de bir şeylerin iyi gitmediğinden şikâyetçi isen, sorunu başka şeylerde değil, öncelikle ellerinle işlediğin günahlarında ara!
Günahlarından vazgeçtiğinde sıkıntının çok kısa sürede yok olup gittiğini göreceksin.
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |