Tevfik- Muvaffakiyet
Hûd Suresi 88
"
Ve mâ tevfîki illâ billâh. Aleyhi tevekkeltü ve ileri ünîb"
"
Başarım ancak Allah'tandır. O'na güvendim, O'na yöneliyorum"
Elmalılı Hamdi Yazır ;
"Muvaffakiyetim de Allah iledir.Ben yalnız O'na dayandım ve ancak O'na yüz tutarım."
A'lâ suresinde muvaffakiyeti verenin Rabbimiz olduğu şöyle beyan ediliyor:
"Bundan böyle sana Kur'an'ı okutacağız da unutmayacaksın. Yalnız Allah'ın dilediği başkadır. Çünkü O açığı da bilir gizliyi de. Seni en kolay yola muvaffak kılacağız."
Bakara suresinde tevfikin bir hidayet olduğunu anlıyoruz:
Sonra da Allah onları tevbekar olmaya muvaffak kıldı da tevbelerini kabul buyurdu. Şüphesiz ki Allah tevbeleri çok çok kabul edendir, çok merhametli olandır."
Bugün "başarı" dediğimiz aslında "tevfik" kavramıdır. "Vefk" kökünden gelir ki "bir nesnenin bir başka nesneye uygun gelmesi" demektir.Muvafakat, muvaffak, tevafûk, ittifak, vb. hep aynı köktendir. Tevfîk'te " bir kişinin işinin rast gitmesi" anlamına gelir.
Bu anlamlara bakınca hep kişinin niyeti, dileği ve işinin "belirlenmiş bir çizgiye, bir yola, bir ölçüye uyması" anlamı öne çıkıyor. Denk gelmek, denk düşmek, isteğine kavuşmak hep bu anlamın çağrışımları. O halde ayette geçen " tevfîk", "kişinin niyeti ve gayretinin Hakk'ın takdirine uygun düşmesi, uygun olması demektir. Yani varılan nokta kişinin kendinden değil, onun niyet ve çabasının bir neticesi olarak Cenabı Hakk'ın takdir etmesiyledir. Şu halde "tevfik" ya da " muvaffakiyet" herhangi bir kelime değil. Her tevhid kavramı gibi bunlarda bizi Hakk'a ulaştırıyor.
"Başarı" kelimesi ise Cumhuriyet döneminde "tevfik " yerine konulmuş bir kelime. "Baş" kelimesinden türetilmiş. Baş"ın buradaki anlamı "son"dur. Yani; "bir şeyi neticesine, sonuna erdirmek, bitirmek, tamamlamak" anlamında.
Burada "tevfik" kelimesi ile benzerlik sözkonusu. Ama elbette burda "Cenabı Hakk'ın takdiri" benzeri bir anlam yok. " Başarmak" aynı zamanda " başa çıkmak" anlamına da geliyor. Bu ise insanlara belletilen "halledersin , vazgeçme, yüzleşmek, mücadele et" gibi güya şecaat bildiren anlamına daha uygun düşüyor. Yani herşeyi başarmak birşeyi yapabilmek demektir.
Şu halde "başarmak", "kişinin arzuladığı hedefe ulaşması" demek iken " tevfik" "kişinin kendi niyetinin, çabasının Hakk'ın takdirine uyması" demektir. İşin içine Hakk'ın takdiri girince elbette asıl muvaffakiyetin O'nun rızasını kazanmak olduğu hemen akla gelir. Aşırmak ile başarmak mümkündür. Ama şer ile hakiki muvaffakiyet mümkün değildir.
Rabbimizin rızasına uygun işleri niyet ettiğimizde ve o yolda gayret ettiğimizde O'nun muradına denk düşürürüz. Öyle muvaffak oluruz. Böyle niyet ve gayret edene Rabbimiz yardım eder. Demekki tevfik O'nun yardımıyla olur.
Şuayb peygamberin duasını sık sık söyleyelim "Ve mâ tevfîki illâ billâh. Aleyhi tevekkeltü ve ileyhi ünîb"
Semerkand Dergisi& Atilla Pamirli