Konu Başlıkları: Bir Sorum Var
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28 Temmuz 2020, 11:35   Mesaj No:90

FECR

Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.134
Konular: 555
Beğenildi:1084
Beğendi:252
Takdirleri:10770
Takdir Et:
Standart

Ayrıca "Delil" kelimesini eklemeyi unutmuşsunuz

Şimdi elimizde 4 tane kavram var: DELİL-HÜCCET- SULTAN-BURHAN
Bu kavramların hepsi de Kur'an'da geçmekte olup meallerde genellikle "delil" anlamı verilmiştir. Bu kavramlar eş anlamlı olsalar da yine de aralarında ince ayrıntıları vardır. Allah Teala Kuran'da bu kavramları kullanılırken neyi nerede kullanacağını en iyi bilendir. Bu aynı zamanda Arap dilinin zenginliğinden kaynaklanmaktadır.Arapçada kelimelerin detayı girdikçe kavramların deruni anlamı ortaya çıkyor.
Şimdi bu kavramların Kuranda nerelerde ve nasıl kullanıldıklarına bir bakalım:

1-DELİL:
Kuranda DELİL kavram olarak sadece Furkan suresi 45.ayette geçiyor:
اَلَمْ تَرَ اِلٰى رَبِّكَ كَيْفَ مَدَّ الظِّلَّۚ وَلَوْ شَٓاءَ لَجَعَلَهُ سَاكِناًۚ ثُمَّ جَعَلْنَا الشَّمْسَ عَلَيْهِ دَل۪يلاًۙ
"Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? İsteseydi onu sabit kılardı. Sonra biz güneşi gölgeye delil kıldık."

Delil kelimesi DELİL olarak tek bir ayette kullanılmasına karşı başka ayetlerde delil kelimesinin türediği fiil olan "DELLE" fiili kullanılmaktadır ve "Doğru yolu göstermek , delalet etmek , naz etmek , kılavuzluk etmek , rehberlik etmek , göstermek , aydınlatmak , kadın nazlanmak , iftihar etmek , övünmek" gibi anlamlarına gelir.
Furkan suresindeki delil kelimesi;Doğru yolu gösteren, meçhulü keşfetmekte ve malumun sıhhatini ispat etmekte vasıta ve âlettir. Güneşin konumu gölgenin halleri için bir somut bir delildir.

2-HÜCCET:
Bu kelime "HACCE" حَجَّ fiilinden türemiştir. Bu fiil ; "Hacc etmek , hac yapmak , kutsal yerleri ziyaret etmek , hacca gitmek , Kabeyi tavaf ve ziyaret etmek , hüccetle yenmek , gelmek , kastetmek , hüccetle galip gelmek , yarayı mil ile açmak , vaz geçmek " gibi anlamlara gelir.حَجَّةٌ HACCETUN kelimesi "Hac etmek" anlamına gelirken "HUCCETUN" kelimesi "ispat, delil, kanıt anlamına gelir.
Bu kelime Kuranda şu ayetlerde geçiyor:
"Her nereden çıkarsan yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. İçlerindeki zalimler dışında, insanların ellerinde sizin aleyhinize kullanacakları bir delillerinin(HÜCCETLERİ olmaması için her nerede bulunursanız bulunun yüzlerinizi onun tarafına çevirin. Onlardan korkmayın, benden korkun ki, size olan nimetimi tamamlayayım. Böylece olur ki, hidayete erersiniz." (Bakara -150)
"Bunları müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik ki, peygamberler geldikten sonra, insanların Allah'a karşı savunacak delilleri/ HÜCCETLERİ / bahaneleri olmasın. Allah üstün ve güçlü olandır ve her yaptığını yerli yerince yapandır." (Nisa-165)
"De ki: "En kesin ve üstün delil/ HÜCCET, Allah'ındır. Allah isteseydi, elbette hepinizi doğru yola iletirdi." (En'am-149)
Bu ayetler ışığında HÜCCET; maksadı açıklayan delildir. Yani iki aykırı delilden birisinin daha sağlam olduğunu gösteren tutarlı önermedir. Aynı zamanda hüccet;Bir iddianın doğruluğunu ispat için gösterilen resmi vesika ve senet demektir.Hüccet, nesne ve vasıta makamındadır. Delil ise nesne ile yani hüccet ile elde edilen akli ve zihni çıkarımlardır.Kendisiyle delil getirilen şeyin de hüccet diye adlandırılması uygundur.
"Daveti kabul edilip İslâm'a girildikten sonra, Allah ve dini konusunda tartışanların delilleri/ HÜCCETLERİ, Rableri katında bâtıldır, boştur. Onlar Allah'ın gazabına uğramışlardır. Üstelik onlar için dehşetli bir de azap vardır." (Şura-16)
HÜCCET kelimesinin kaynaklandığı fiilin farklı kullanımları da ayetlerde geçer.Mesela;
"Kavmi, onunla çekişmeye girişince /HACCU de Allah bana doğru yolu buldurduktan sonra da onun hakkında benimle çekişmeye / TUHACCU mi kalkıyorsunuz demişti, ben, sizin Tanrıya eş tanıdıklarınızdan korkmam, Rabbim ne dilerse o olur. Rabbimin bilgisi her şeyi kavramıştır, hala mı düşünmeyecek, öğüt kabul etmeyeceksiniz? " (Enam-80)

3-SULTAN
سُلْطَانٌ kelimesi Arapçada şu anlamlara gelir:"Sultan , padişah , hüsrev , kral , vali , melikşah , devlet başkanı , hükümdar , hünkar , güç , kuvvet , kati delil, yetki"
Kur'anda kullanımı şöyledir:
"Muhakkak, Musa'yı da ayetlerimizle ve apaçık olan bir delille/ SULTANLA gönderdik."(Hud-96)
"Saltanatım, iktidarım, gücüm/ SULTAN de benden alındı, yok olup gitti.” (Hakka-29)
"Peygamberleri dediler ki: "Gökleri ve yeri yaratan, günahlarınızı bağışlamak ve size belirli bir süreye kadar mühlet vermek için sizi davet eden Allah hakkında şüphe olur mu?." Dediler ki: "Siz de bizim gibi birer insandan başka bir şey değilsiniz. Bizi atalarımızın tapmakta olduklarından çevirmek istiyorsunuz. O halde bize açık bir delil /SULTAN getirin."(İbrahim-10)
"Andolsun ki, Musa'yı ayetlerimizle ve apaçık bir delille/ SULTANLA gönderdik." (Mümin-23)
"Ey iman edenler! Mü'minleri bırakıp, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenleri dost edinmeyin. Bunu yaparak Allah'a, aleyhinizde apaçık bir delil / SULTAN mi vermek istiyorsunuz?" (Nisa-144)
Ey cin ve ins toplulukları, eğer göklerin ve yerin bucaklarından aşıp-geçmeye güç yetirebilirseniz, hemen aşın; ancak 'üstün bir güç (SULTAN)' olmaksızın aşamazsınız.(Rahman-33)
Kalplere yapılan saldırılardan dolayı delile de sultan denilir. Fakat bu saldırı daha çok müminlerin ilim ve hikmet sahibi kimselere yapılır.

4-BURHAN
Burhan kavramı delillerin en sağlam olanıdır.Burhan her zaman kaçınılmaz olarak doğruyu gösteren , doğrulanması gereken delildir. Kurandaki kullanışlarına bakalım:
"Dediler ki: 'Yahudi veya hristiyan olmayan hiç kimse kesin olarak cennete giremez.' Bu, onların kendi kuruntularıdır. De ki: 'Eğer doğru sözlüyseniz, kesin-kanıtınızı / BURHANINIZI getirin.'” (Bakara -111)
"Ey insanlar Rabbinizden size 'kesin bir kanıt (burhan)' geldi ve size apaçık bir nur (Kur'an) indirdik." (Nisa-174)
"Yoksa O'ndan başka ilahlar mı edindiler? De ki: 'Kesin-kanıt (burhan)ınızı getirin. İşte benimle birlikte olanların zikri (Kitabı) ve benden öncekilerin de zikri.' Hayır, onların çoğu hakkı bilmiyorlar, bundan dolayı yüz çeviriyorlar."(Enbiya-24)
Bir hadiste de burhan kelimesi şu şekilde geçiyor: الصدقة برهان = Doğruluk / dürüstlük burhandır / delildir. (Müslim)

Deliller içinde de kuvvet makamları vardır ki, burhan deliller içinde kuvvetli bir makamı ifade ediyor. Burhan, inkarı kabil olmayan kuvvetli delil demektir.
__________________
Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir
(Müslim)
Alıntı ile Cevapla