SUZAN SUZİ TÜRKÜSÜ VE HİKAYESİ
Hazin bir aşk hikayesi...
Diyarbakır'ın güneybatısında, Dicle Nehri kenarında, Kırklardağı vardır. Bu Kırklardağı'nın arkasında Kırklar Ziyareti vardır. Çocuğu olmayanlar, buraya gelip ***** dilerler.
Bir Süryani zengin ailenin de hiç çocukları olmuyormuş. Kadın, Kırklar Ziyareti'ne gelip ***** dilemiş, adak adamış. Bir kızı doğmuş. Adını Suzi (Suzan) koymuşlar. Her yıl doğum gününde, annesi onu süsler, giydirir ve Kırklar'a götürerek, bir kurban kestirirmiş. Suzan böylesine bin nazlarla büyüyüp, güzel bir genç kız olmuş. Müslüman komşularının oğlu Adil'le, birbirlerine aşık olmuşlar. Yine bir doğum yıl dönümünde, annesi Suzi'yi, hizmetçilerle beraber kurbanını kesmek üzere, Kırklar Ziyareti'ne göndermiş. Arkalarından habersizce Adil de gelmiş. Hizmetçilerin kurban kesme telaşından yararlanan Suzi, Adil'le beraber, dağın arkasına dolanmışlar ve orada sevişmişler. Kırklar Ziyareti, bu beraberliği bağışlamamış ve ziyaret Suzi'yi çarpmış. Kız On Gözlü Köprü'nün orada, Dicle'de boğularak ölmüş. Suzi'nin ölümünden sonra, Adil de aklını yitirmiş.
Suzan Suzi
Kırklardağı'nın yüzü
(Kırklardağı'nın düzü)
Karanlık sardı düzü
(Karanlık bastı bizi)
Ben öleydim
(Kör olasın zalım Suzan)
(Suzan Suzi) Ziyaret çarptı bizi
Köprüaltı kapkara
Anne gel beni ara
Saçlarım kumlara batmış
(Saçlarıma kumlar doldu)
Tarak getir sen tara
Köprünün orta gözü
Sular apardı düzü
Ben öleydim
(Suzan Suzi) Dicle ayırdı bizi
Gazi köşkü serindir
Dicle suyu derindir
Ağlama sen garip anam
Kadir mevlam kerimdir