Mus’ab bin Umeyr, İslam’dan önce gerçekten zengin bir ailenin çocuğuydu. Yetimdi, babası yoktu. Ama annesi çok zengindi. Ona güzel elbiseler giydirir, hatta terliklerini özel getirtir, çocuklarını ipek elbiseler içerisinde, o güzel endamıyla gelişini seyrederdi.
Mus’ab bin Umeyr, bu zenginliğe rağmen mütevazı yapılı, berrak ruhlu bir insandı. İslam nurunu duyduğu an, birazcık da araştırma yapınca gönlü İslam’a ısındı; çünkü fıtrat temizliğine sahipti. Müslüman oldu, İslam saflarında yer aldı, ilk Müslümanlar arasındaki yerini de almış oldu.
Onun Müslüman olduğunu öğrenen annesi bütünüyle sırt çevirdi, baskı yaptı, atalar dinine dönmesi için onu bütün varlıklarından mahrum bıraktı. Israrları, dayatmaları, serzenişleri, dil uzatışı, kabilesinin dil uzatması, hatta onun sülalesi, Kureyş’in bayraktarıydı, bayraktar olan bir sülaleydi, sülalenin attığı adımlar ona geri adım attıramadı, neredeyse hemen hemen bütün mal varlıklarını kaybetmiş oldu.
Şehitler arasındaki yerini aldı. Ama bu sefer üzerinde güzel elbiseler yoktu. Onu Cenab-ı Allah ibretlik olarak farklı bir şehadete erdirmişti. Üzerinde kalın elbise vardı. Yün elbise vardı. Sıcak iklimde kalın, haşin yani sert, sürtme derecesi yüksek elbiseler makbul olmayan elbiselerdir. Ama Mus’ab böyle bir elbise giyiyordu. Ve elbisesi bütün bedenini örtmeye yetmiyordu. .
Musab bin Umeyr ve diğer sahabelerin hayatlarindan doģru mesajları alamayalnlar nasipsizlik ve terbiyesizlikleriyle
“Mus’ab bin Umeyr, bu dönemde yaşasa şüphesiz AKP Gençlik Kolları Başkanı ya da ihale takipçisi olurdu” diyeçek kadar küstah, siyaseti sahabe üzerinden yapacak kadar gözü dönmüş zır cahiller...Biri davasını aklamak için sahabe hatta gücü yetse peygamberlik müessesini kullanır , diğeri karalamak ve saldırmak için sahabeye de peygambere de tüm cahilliği ile dil uzatır. Diliniz kopsun. .Eliniz kurusun.
__________________ 
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |