Ali İmran suresinin 92.ayetinde şöyle buyrulur: “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz.”
Malı bulunan bir insanın servetine olan düşkünlüğü, onu cimri ve bencillik haline sokar. Bu insan, malından ve servetinden Allah yolunda harcamadıkça ve sadece onun rızasını umarak, servetinden vermesi gereken zekatı ifa etmedikçe, kamil bir mümin olamaz.
Bu durum sadece mala dönük bir husus değildir. En çok sevilen şeyin Allah yoluna infak edilmesi, değişik şekillerde de söz konusu olabilir. Her türlü kötü nefsi arzulardan Allah’ın rızasını kazanmak için kaçmak, ben merkezli bir yaşamdan uzaklaşmak demektir.
İnsanı ekonomik olarak tanımlayan ve ilişkileri kapital sisteme bağlı şekilde sürdüren her toplum bencillik gibi kötü bir huyla muhatap olmak zorunda kalır.
Hadisi şerifte, “Komşusu açken, tok yatan benden değildir” ikazına rağmen birçok insanın bencil davranma eğilimi ağrı basar.
Ben merkezli bir hayat tasavvurudur Bencillik, ben iyi olayımda başkası ne olursa olsun anlayışıdır. Dünya hayatında sadece kendi menfaatinden başka kimseyi düşünmemektir. Halbuki böyle hareketin menfaatinin sonunda olmadığına pek çok hadise şahiddir.
Peki böyle birinini mutlu olması huzur içinde olması mümkün mü? Elbette değil. Çok tecrübeler ve vakalar gösteriyor ki sadece kendisi için yaşayanlar hep stres ve huzursuzluk içindeler.
Paylaşanlar insanlara yardım edenler hayr işlerinde olanlar daha huzurlu daha kazançlılar. Hem bu dünyada hem ahirette....
__________________
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |