Es SÂDIK:
Mutlak doğru, eşsiz ve benzersiz dürüst, sözü, işi ve vaadi hep doğru olan, sonsuz ve mutlak olan demektir.
Kuran'da yer alan esma hüsnadandır. Kuran'da bir yerde yüceltme çoğulu formunda (Sâdıkûn) Allah'a nispetle isim olarak kullanılır. Sıdk doğruluk dürüstlük demektir. Fıkıhçılara göre sıdk, birşey nasılsa öylece haber vermektir. Sıdk şöyle de tarif edilebilmiştir: Helak olacağını bilse bile, kişinin doğruluktan ayrılmamasıdir. Bir başka tarifi: Dilin kalple uyumudur. Bu yüzden olsa gerek Sıdk, hak ve hakikat yerine kullanılmıştır. ( 19:50) Es Sadık, mutlak ve sonsuz doğru, dürüst, doğrulukta eşi benzeri bulunmayan demektir. Es Sâdık olan yalnızca Allah'tır. Zira yalnızca O "mutlak doğrudur". O'nun dışındaki sadıkların doğruluğu mutlak ve sonsuz değil, kayıtlı ve sınırlıdır. 1. Allah el Hak olan es Sâdık'tır
İnsanda sadık olabilir. Fakat Allah'ın Sâdık olmasıyla insanın sadık olması arasında mahiyet farkı vardır.
İnsanın sadık oluşu mutlak değil mukayyettir. İnsani sadakatin dört menzili vardır:
~1. Tasavvur ve niyette sadakat.
~2. Akıl ve mantıkta sadakat.
~3. Söz ve söylemde sadakat.
~4. İş ve eylemde sadakat.
Allah'ın Sâdık oluşu mutlaktır. İlahi sadakat bölünemez, parçalanamaz ve cüzlerine ayrılamaz. Zira Allah es Samed'dir. O'nun sözüyle işi birbirinden kopuk değildir. es Sâdık olan Allah aynı zamanda el Hak'tır. El Hak olandan nasıl ki "batıl" sadır olmazsa, es Sâdık'tan da "yalan" sadır olmaz.
Sadakat ile hakikat aynıdır. Bu yüzden hakkı tasdik etmek, kişiyi hakka sadık yapar. Hakkı tekzip etmek, kişiyi hakka hain yapar.
Sadık olmak Allah'ın zati bir òzelliğidir. İnsan için sadık olmak farklıdır. İnsan düşünür taşınır, doğru olmanın yararına olduğuna inandığında doğru olmaya karar verir. Bu kararında kusur gòsterebileceği gibi, sebat gösterip göstermeyeceği de meçhuldür.
Fakat Allah her daim Sâdık'tır. O'nun sadakati el Hak olan zatının gereğidir. O özünde Sâdık, sözünde Sâdık işinde Sâdık'tır.
__________________
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |