Bircan yıldırımın kitaplarını okuyorum ve çok başarılı buluyorum.
Duygusal zeka biraz ağır ve 2 kere okunması gereken bir kitabın konusu kısacaBircan Yıldırım, insanın hayatla verdiği mücadeleden yola çıkarak ilişkilerden, özgüvenden, cesaretten bahsediyor. Yıldırım, "Bedenimiz en büyük pusulamızdır. İçimizdeki çocuk korkarsa; nefesimiz hızlanır, solunumumuz artar, heyecanlanırsa; terleriz ve/ya kızarız. Öncelikle sakin kalıp oyundan çıkıp içimizdeki çocuğun ne hissettiğine bakmamız ve ona yardım etmemiz gerek. İçimizdeki çocuğa iyi bir ebevyenlik yapmayı öğretirsek hayatta başımıza ne gelirse gelsin onunla baş edebiliriz" diyor
Gökyüzüne bakıp derin bir nefes alıyoruz ve aldığımız nefesi iki kaşımızın ortasında tutup gökyüzüne bakıp şunları söylüyoruz:
”Allah’ım sana geldim, sana sığındım, tek vekilim sensin! Allah’ım ......... dileğimin kabul olmasını niyet ediyorum. Bu hayalim gerçekleşirse nasıl bir hayatım olur çok merak ediyorum ne olur bana göster? Hayallerimin gerçekleşmesi dualarımın kabul olması için neler yapmalıyım, ne olur bana göster Allah’ım“ diye heyecanlanarak merak ederek ve gerçekleştiğini hissederek soruyoruz. (Boşluk bırakılan yerlerde gerçekleşmesini istedikleri niyetlerini pozitif kelimelerle söylemeliler)
__________________
Vakit namazinizi kildiniz mi? Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz. |