16 Nisan 2021, 11:55
|
Mesaj No:83 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 Arkadaşları:18 Cinsiyet:- Memleket:sivas | 4.Gün Ramazan..
Kırk kapının ardına kilitlendim.
Her kapıya ayrı kilitler vurdum.
Kendi sesimden başka hiç bir ses duymadım.
Bir aynaya bağlandım ki hep kendimi gördüm. Nefesimin sıcaklığında kıvrılıp uyudum, sıkı sıkıya yumdum gözlerimi nice zaman.
Yarı yolda bırakılmış bakışlardan elimde kalan notlar uçuşup durdu kağıtlarda.
Birinde şöyle yazıyordu; 'Cesaret kalbim'
Yolun orta yerinde bıraktım hep cesareti.
Kaç baharı gelip geçti ömrümün, kaç çiçek soldu kışlarımın eşiğinde!
Bir uyudum bir uyandım gaflet perdelerinin arasında.
Kırk kapıya kırk dilekçe sundum sonra, açılsınlar diye.
Her dilekçede arz ettim halimi, her kapı açıldığında bin adım attım diğerine, mahşer gibi.
Bana iyi gelmeyecek ilaçlar isteyip durdum her duamda, ısrar ettim. Ne duanın sırrına erdim ne dualarıma verilen cevapları anlayabildim.
Kabul olmuş dualarıma nazlanıyorum yine de.
Şimdi Mültezem'de gibiyim.
Günahlarla kararmış Hacerül Esved yanımla, açılmayı bekleyen son kapım arasına yaslıyorum gövdemi.
Benimle aynı yerde o kadar çok insan var ki, onların hıçkırıkları arasında saklıyorum yakarışlarımı, sırılsıklam.
Elim de yüzüm de göğsüm de kapının eşiğine yaslı, mahçup.
Biliyorum ki burası Mültezem, ve her dua kabul.
Makbul değilim belki, ama yine de kabul et!
Amin..
Halil İbrahim
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
| |