RE: tasavvuf hakkında bir soru
Önce böylesi bir Ramazan gecesinde ; biraz acılı pizza gibi algılansada damak tadında bir yazı...
Başta Nur kardeşimizin sorguluyan ama isabetli sorusu...
Ardından Yağmur kardeşimin buna verdiği harika bir cevap...
Hatta o sahtekarların yerinde olmak istemem bu sözlerden sonra...
Evet yara sahiplerinin acısıyla orantılı olarak gönlü yakarken ; uzaktan bilmeyenler çekilen acıları anlıyamazlar. sevgi değer doslar rabbim sizede bizede basiret ve feraset bi okardarda fehim nasibeylesin amin.
Biliyorsunuz ülkemiz bilinçli bir batılılaşma sürecinde önce "SEKOLASTİKLEŞTİRİLMEK" istendi , başarılamayınca "SEKÜLER MANTIĞIN DİYALEKTİĞİNDE SÖZDE ÇAĞDAŞ VE AYDINLAŞMANIN ÇİZGİSİNE" çekildi...Bu gün halkın inançlarıyla çelişen ve ilahiyatçı bir kısım proflarında dahil olduğu 70'liyılların o Reformist akımına baktığımızda bunları görmek mümkün...
Ancak öz kültürünün böylesine yozlaştırılarak gelinen ikibinliyıllarda konular hakikaten konu mankenlerinin provakatif seneryolara alet edilişiyle bir hayli kutsallarımızı yaralamıştır. Dikkat edilirse yirmisekiz şubat öncesi seneryolaştırılıp aczimendi gibi bir itici ve toplumun ekseriyetine hoş gelmeyen bir kısım ne olduğu meçhul kişiliklerle yeni bir üslub; tarikat ;meşrep ne derseniz işte o denilen bir çok senaryolar tertip edilirken göz ardı edilen neydi biliyormusunuz ???
Beyoğlu'nda masonluk tarihinin o en ilkel ;fakat gizemli otuzüç derecelilerin ;şeytana tapışlarının ayinlerini deşifre edenlere bir misilleme olaraK talimatı; İsrail yüce konseyinden iskoç ritine ; oradanda Fransa büyük mason locasına ve oradanda o günkü ülkemizi idare edenlerin kurdukları hükümetlerin bu işe destek oldukları vehimiyle ülkenin hükümetini alaşağı etme adına bir dizi senaryoların gerçekleştirilmesi
biraz ibretle baktığımızda bu konuya çanak tutan bir medya ve onun andıç karekterli derin kişilikli kalemşörlerinin kullandıkları kelimelerde tıpkı "Vurun Kahpeye" filmindeki seneryo gibiydi...
İşte o günlerin kalkancıları ve gündüzleri dikkat ederseniz isimleri bile seçilmişti...[HIGHLIGHT=#ffff00]MÜSLİM- FATMA-ALİ [/HIGHLIGHT]ve aradaki derin tarikat ilişkileriyle sulandırılan islam aile ahlakı ; ve bir kısım şeyhlerin şehvet tiryakiliğinde başta Efendimiz (as )'a saldırılar ardındanda tabi kötülerin istismarları bahane edilerek ; bir hayli islama ve mukadesata saldırılar ve ardından derin bir uyku...
Bu gün ülkemizin başta istanbul Ankara Bursa ve Anadolu kaynaklı bir çok İinde kişisel istismarlarıyla bir çok kişiyi adeta zombileştirip kendilerine bende eden bir sürü tarikat görünümlü istismarcı; "sözde mürşit" var ; bunlar medya yoluyla deşifre edilmiş olsalar da malesef hala aktif olarak insanlarımız tarafından saygı duyulup hürmet edilmekteler........
Bütün bunlar "Cehaletin" bir farklı yansımaları... İnsanların gönüllerinde elbette ki Allaha adanmış bir sevgi ve o sevginin amele dönüşüp kullukla kemal bulması gerekirken ; bir kısım kişilerce istismar edilip malesef aslından uzaklaştırılıyorlar..Tabi bu da cehaletin bir farklı yanı..
Sorarım size "Kişi ilim sahibi olsa acep bu hataya düşermi"??
İnşallah yazdıklarınızı akıllıca düşünerek okuyacak olanlar sanırım gerçekleri anlarlar...
Gönül Dostu _ Bursa
|