Konu Başlıkları: ALLAH IN İSİM SIFATLARINA DAiR
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12 Ocak 2022, 01:36   Mesaj No:9

İBNİ KUDAME

Avatar Otomotik
Durumu:İBNİ KUDAME isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 62570
Üyelik T.: 09 Ocak 2022
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 4
Konular: 1
Beğenildi:2
Beğendi:0
Takdirleri:45
Takdir Et:
Standart

Mademki söylediklerime lutf edip cevap verdin birkaç lakırdıda ben edeyim istiyorum. bağcıyı dövmeyin bağcıyla sohbet edin diyorsun o misal bende böyle yapayım bari
Ben avukatlık yapmadım sadece kendi tarz ve uslübümle eli sopalı halini sana göstermeye çalıştım demişsin. Bunu anladım, anladımda, ancak anlamadığım şey Yazar aslanlar gibi nasıl yazmış? Yani yazar adı gibi soyadı gibi (Arslan) kükreyen bir Aslan edasıyla yazmış diyorsun.

İşin doğusu Yazar bende o intibayı pekte uyandırmadı. Yazarda, daha çok benimde tuttuğum bir takımım olsun diye takım bulmaya çalışanların durumunu gördüm. Benim bir abim vardı bırakın futbolla işi olmayı topu görse belkide bomba zanedip kaçacak biriydi. Ancak o esnaftı mutlaka onunda bir takımı olması gerekirdi öyle ya hafta içi esnaf arkadaşlarıyla maç yorumları yapacak hafta sonuda maçı izleyip hop kalkıp hop oturacaktı neyse abim sonunda tutacağı takımı seçti. Hangi takımı seçti dersiniz? Trabzonspor. Evet aynen öyle seçe seçe trabzonsporu seçti. Yahu abi dedik bu takım yöresel bir takımdır hem sen Karadenizli değilsin nerden çıktı şimdi Trabzonspor? demiş olsakta bir kere abim takımını seçmişti artık onunda bir takımı vardı ve
hafta sonuda aslanlar takımını savunacaktı. Neyse uzun yıllar geçti birgün memlekete gitmiştim baktım abim takım değiştirmiş, oda diğer beyni futbolla uyuşturulmuş insanların geneli gibi tabiki İstanbul takımlarından birinin taraftarı olmuştu. Yahu Abim senin eski ne takım ne oldu? Neden takım değiştirdin diye sorduğumuzda ise o hep yeniliyor şampiyon olamıyor bu yüzden değiştirdim dedi.
Yazarın durumuda sanki biraz abimin durumuna benzemiş. Benimde bu konuda bir inancım olsun demeye getirmiş ancak gidip bula bula Cehmîlerin akidesi taraftarı olmuş. Şimdi biri kalkıp Yazara yahu bula bula bu akideyimi bulup taraftar oldun dese belkide yazar buna tepki verecek ve belkide kırılacak zira bilinemez belkide Yazarda yarın öbür gün abim gibi takımını değiştirecektir kimbilir?

Şimdi geçmişinde futbol kültürü olmayan insanların abim gibi haliyle futbol hakkında yorum yaparken paradokslar, komiklikler yaşamasıda kaçınılmaz oluyor. Yazarında içine düştüğü handikapa baktığımızda bu durumlar söz konusu olmuş olduğunu görüyoruz. Çünkü ortaya karma bir inanç ortaya koymuştur.

Cehmîliği, Muteziliği, Eşariliği, Maturidiliği ee birazcıkta selefiliği birbirine harmanlayarak sıfır kilometre bir inanç icra etmiştir. İnanıyorumki bunu bilerek kasten yapmamıştır, gördüğün gibi yazar hakkında hüsnüzanda da bulunuyorum, benimde bir takımım olsun mantığıyla meseleye dahil olduğu için işi bilmeden karıştırmış diyelim.

Selefilik demişken bir kaç kelâmda bu konuda söylemeden geçemeyeceğim. Çünkü bu fırka diğer batıl fırkalar gibi İslâmın önünde gerçek büyük bir engel gibi durmaktadır. Sizce Selef, selefilik aynı şeymi? Elbette değil. Öyleki bir kimse benim selefim atıyorum İmâm Ebû Hanîfe yada İmâm Ahmed veyahut İmâm Şafii yada seleften herhangi bir âlimin ismini zikr ederek diyemiyor. Çünkü selefini zikr eden anında selefilik damgası yiyor.

Selefini zikr edene bu yaftayı yapıştıranlar her ne kadar câhil dini bilmeyen hadsiz insanlar olsalarda ancak yinede bu yafta yapılacak davetin önünde engel olup çıkmaktadır.

Oysa kendinden öncekiler sonra gelenlerin selefidirler. Yani bunu ast üst gibide tarif edebiliriz.

O halde bizden önce yaşayan âlimler bizim selefimizdirler. Mesele bu kadar basit.
Peki selefiliği ısrarla red eden biz selefi değiliz diyen yada bu yaftadan kurtulmaya çalışanlar kimlerdir? Yani bunlar hangi dinin mümtesîpleridirler? İşte bunu sorgulamak gerekir.

Mademki siz, sizden önceki 1400 yıllık İslâm ümmetinin yani selefinizin inancı üzerine değilseniz o halde siz kimsiniz? Yok biz Müslümanız diyorsanız o halde selefinizle anılmayı neden bir ayıp olarak görüyorsunz? Neden selefiliği paylaşamıyorlar diyorsunuz? Bundan muradınız nedir?

Belkide bugün Işıd, el-Kaide, Ebu Hanzala ve benzeri batıl oluşumların selefilik adı altında ortaya koydukları yanlış izlenimden kaynaklanıyor olabilir, belkide medya maymunu Cübbeli Ahmet gibi sofiizm şeyhlerinin selefilik hakkındaki olumsuz propagandasının verdiği olumsuz havanında bunda etkisi olabilir bunu tam olarak bilemiyorum.
Ancak selefilik şayet ilküç asırda yaşayan sahabe ve onlardan bir sonrakiler ve onlardanda bir sonrakiler ise ben şimdiden söylüyorum ve göğsümü gere gere ben selefiyim. Çünkü dinini müslüman selefinden alan kişi, sonradan hadi benimde bir takımım olsun diyenden daha sağlam yere basmış olur.

Konuya dönecek olursak.

Yazar tutacak bir futbol takımı bulmuş ancak kadro yaparken yanlışlıkla başka takımların oyuncularınıda yazmış. Biraz ordan biraz burdan misali.

Yazarın isim ve sıfatlarla ilgili yazdığı yada birilerinden nakl ettiği ve bu nakl ettiği yazının içerikliğinide anlamadığını görüyorum. İşte bu vahim bir durumdur.

Çünkü Allah-u Teâlâ bir şeye iman etmeyide red etmeyide câhilce değilde bilgiyle olmasını ister. Enfal 42

Tabiki konu yazar olunca paylaştığı diğer nakillerede bir göz atma ihtiyacı duydum.

Yazar burada muhalifine tecsimi çağrıştıran şeylerden uzak durmak gerektiğini ve tecsimi çağrıştıran sıfatların ispatının caiz olmadığını filan anlatmaya çalışmış.
Ancak diğer paylaşımlarından gördüğüm kadarıyla, ki hepsini okuma fırsatım olmadı kelâmcılığın, felsefenin dik alasını yaparken tecsimi çağrıştıran birçok sıfatıda ispat etmekten geri kalmamıştır. İşte bu kabul edilir gibi bir durum değildir. Mealistlerin Kuran Kuran deyip Kuranla bağını kopardıkları gibi yazarda selef selef demiş ancak selefle bir bağ kuramamış selefin şiddetle tenkid ettiği kelâmcılık ve felsefeyi daha çok ön plana çıkarmıştır. İşin garib tarafı bunuda selefin akidesi adı altında yapmayıda ihmal etmemiştir.

Birkaç örnek vererek böylece meramımı daha çok anlatabileyim.

Yazarın bir paylaşımında ateistlerin daha çok Allah'ı inkâr etmek adına müslümanlara sordukları sorular üzerinden bir itikad ortaya çıkarılmaya çalışılmış. Haşa Allah kaldıramayacağı bir taş yaratabilirmi? gibi avamın kafasını karıştıran bir dizin sorular ve saçma sapan ilmi değeri olmayan kelâmi cevaplar.

Avam haşa Allah kaldıramayacağı bir taşı yaratabilir diye cevap verse bu durumda Allah'ın yaratma sıfatını inkâr etmiş olur, yok kaldıramaz diye cevap verse bu durumda Allah'ın kudret sıfatını inkâr edilmiş olur. İşte bu kelâmdır, buna selefin yolu selefin usulü selefin akidesi dediğinde tabiki birileride gelir senin câhilliğini bu şekilde ortaya çıkarır. Bu kaçınılmazdır. Ben diyorumki; Yazar selefi hiçmi hiç bilmiyor daha çok Cehmî ve Mutezili ekolden beslendiği için muhalifinin seleften yaptığı nakillere o yüzden cevap verememiş.

Yazarın paylaştığı başka bir nakilde ise şöyle deniliyordu.
Basir, Samet, Mütekellim, ilim, kudret, İrade, Kâdir gibi sıfatları vardır. İşte bu ispattır. Yani nakil sahibi her kimse bu sıfatları ispat etmiş.
Peki yazar daha önce ne demişti onu hatırlayalım? Tecsimi çağrıştıran sıfatlar ispat edilemez. Evet aynen böyle söylemişti.

Kimbilir belkide Yazar tecsimi çağrıştıran sıfatları ispat edenleri Müşebbihe olarak görüyor orasını bilemem, ancak yazarın nakillerini paylaştığı herkimse bu kişi işi biliyor büyük ihtimalle ispat akidesini Müşebbihe olarak görüyordur. Çünkü o mezhebin lazımı bunu gerektiriyor. Öyle anlaşılıyorki o yazıları yazan her kimse bu konuların cahili değildir ve kendinden son derece emin bir şekilde batıl inancını savunuyor.

Meseleye dönecek olursak.
Yazar Allah görür, işitir, konuşur, ilim sahibidir, gücü ve iradesi vardır diyor, oysa bu sıfatların tümü yazarın kendisindede vardır.

Çünkü Yazarda görüyor yazıyor konuşuyor güç sahibidir iradesi var üstelik işitiyor peki bu durumda Yazar tecsimi çağrıştıran sıfatları ispat etmiş olmuyor mu? Ee hani tespihi çağrıştıran sıfatları ispat edilmez demiştin?
Bu acayip bir çelişkidir?

Ancak yazar bunada bir çözüm bulmuş ve şöyle diyor. Allah'ın görmesi işitmesi konuşması bizim görmemiz işitmemiz konuşmamız gibi değil.

Peki muhalifin aynı şekilde , el, nuzül, İstevâ, sevmek, buğz etmek gibi daha nice sıfatları ispat edip Allah'ın eli, nuzülü, İstevâsı, sevmesi, buğz etmesi mahlukatınki gibi değil dediğinde Müşebbihe oluyorda sen tecsimi çağrıştıran diğer sıfatlar hakkında böyle söylerken nasıl müşebihhe olmuyorsun? İşte bu cevap bulması gereken mühim bir soru olmakla birlikte kendi içerisinde çelişkili bir durumdur.

Nasılki insanlar kendilerini İslâm dinine nispet edip bunun gereklerini yerine getirmediklerinde müslüman kabul edilmezler aynı şekilde selefin ispat ve tenzih akidesine kendisini nispet edip selef gibi iman etmeyenler selefin inancı üzerine kabul edilemezler. İki kelâm edeyim dedim laf uzadıkça uzadı.
Alıntı ile Cevapla