ilk defa yıllar önce okuduğum Ebuzer’i bu sıralar yeniden okuma ihtiyacı duydum. O güzel şahsiyeti ve müthiş yaşamını yeniden anmak, hatırlamak istedim. Ali Şeriati’nin ilk kitaplarından biri olan Ebuzer’de, geçimlerini kervanları yağmalayarak sağlayan Gıfar kabilesinden Ebuzer’in peygamberimiz tebliğine başlamadan Allah'ı bulması, peygamberimizin ortaya çıktığını haber almasıyla mekke’ye gidip ona ilk inananlardan olması, peygamberimizin yaşamı boyunca islama yaptığı hizmetler, peygamberimizin ahirete irtihali sonrasında da özellikle 3. halife Osman döneminde şam valisi Muaviye ve halife Osman'akarşı yaptığı müthiş muhalefet ve sonrasında yaşadığı malum akibet anlatılıyor.
Bu eşsiz sahabenin hayatını roman formatında okurken gözyaşlarınızı özgür bırakıyorsunuz ister istemez. Koca koca sahabelerin resulullah sonrası dünyevi meta karşı dik duramadığı, her birinin korkunç servetler biriktirdiği bir ortamda ebuzer onlara tevbe 34-35. ayetleri haykırıyor, her şeyi göze alarak ekonomik ifsadın ümmeti ahlaki ve toplumsal açıdan kötü noktalara götüreceğine işaret ediyordu.
Şam'da, Bizans imparatorlarına özenerek muhteşem bir saray yaptırmakta olan muaviye’ye karşı muhalefet sancağını kaldırıyor ve ona şöyle diyerek işe başlıyordu; Muaviye! eğer bu sarayı halkın parasıyla yapıyorsan, ihanettir; yok, eğer kendi paranla yapıyorsan israf!’
Peygamberin dostu olan ebuzer’i tepkilerden korktuğu için kolayca öldürtemeyen muaviye iftira, tehdit, satın almaya çalışma gibi çok çeşitli yöntemler denemiş ancak hiçbir şekilde her tarafı iman ve ihlas olan koca Ebuzer’i kendisine benzetememiştir. susması için defalarca binlerce dinar önerilmiş ancak sadece şu cevabı alabilmişlerdir;
‘Sizin servetinize muhtaç değilim. Ben Rabbimin rızasından başka bir şey istemiyorum.’
Ölümle tehdit edildiğinde de ‘benim için ölüm bu hayattan daha iyidir.’ diyebilmiştir.
__________________
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |