Ezan konusunda tıpkı diğer dini konularda olduğu gibi bol köpüklü rivayetlerden faydalanılmıs. Hepsini okuyamadim bile. Kavramların içi boşaltıldiginda ritüele dönüşüyor. Ritüeller zamanla iman meselesi halini alıyor. Oysaki Rabbimiz buyuruyor :
"Erdem (birr), yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz değildir. Asıl erdem, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyene ve kölelere verenlerin; salatı ifa eden, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.” Bakara, 177.
Peygamber Döneminde Ezanın Okunuş Biçimi
Peygamberin, ezanın, doğal insan sesini arttıran boru ile okunmasını ve metal bir şeyin kullanılmasını yasaklamıştır. Bunun nedeni, ezanı kamusallaştırmamak ve başkalarını din nedeniyle rahatsız etmemek amaçlı olmasıdır. Hz. Peygamberin kutsal metinleri teğanniyle okuttuğuna dair tarihsel kayıt mevcut değildir. Hatta Hz. Peygamber, hem teganniye karşı olmuş hem de kutsal metinleri mesajı iletmek amacıyla bir söylev, söylem, hitabet ve nutuk olarak okumuş ve okutmuştur. Peygamber döneminde ezanda cümleler tek okunurdu. Mesela bir kez “eşhedu en-lailahe illallah” denirdi. Emevilerle birlikte çift yapıldı.
“Hz. Peygamber, doğal sesi artırdığından ve bağırmaya neden olduğundan ezanın boru ile okunmasını yasaklamıştır.”
Kuran ve Bağırmak
Bugün ezanda en önemli yapılan iş bağırmaktır. Hatta ezan, bağırmak için bir bahane olarak kullanılıyor. Bağırmaksızın okunamaz mı? Kuran bağırmayı yasaklamıştır: “Yürüyüşünde mütevazı ol! Sesini alçalt! Şüphesiz ki seslerin en çirkini eşek sesidir.” Lokman, 19. Bağırmaya, anırmak demektedir. Şimdi böyle söyleyen Allah, kendisinin isminin ezanda da olsa bağırılarak okunmasını istemesi imkansızdır. Normal konuşmada yasakladığı bağırmayı ezan okumada haydi haydi yasaklar.
“Türkiye’de ibadetler, Hinduzimin ve Manheizmin ritüellerine, Yahudiliğin ve Hıristiyanlığın ayinlerine dönüştürülmüştür.”
Kuran, ezanın okunmasına değil de Kuran’ın okunmasına saygı gösterilmesini ister. Araf Suresi, 204. ayette şöyle der: “Kuran okunduğu zaman, onu dinleyin. Susun! Ki merhamet edilesiniz.” Bu ayete dayanarak Fıkıh Kitapları; Kuran okumanın sünnet ama o duyulduğunda onu dinlemenin farz olduğunu belirlediler.
Din samimiyet ve ciddiyet ister. Her şeyin cıvığını çıkartanlardan dindarlık olmaz.(Dışarda saygılı, içerde duymuyor ezan okundumu diye soruyor )
“Kuran okunurken susmayan kişi, ezana saygıdan söz edemez.”
Bugün Türkiye’de namaz değil, ezan önemlidir.
Halbuki Kuran’a göre ezan değil namaz önemlidir.
Aldım.
|