Selamlar dostlar. Kendi ilmimce deneyeyim.
Adam şirketin salonunun ortasında yerlere kabukları ata ata çekirdek çitliyor, inanılır gibi değil! Patronun geldiğini görmesine rağmen hiç de durmuyor. O kadar kaş göz ettim, işaretlerle/ayetlerle yapmamasını söyledim, kovulacaksın, patron canına okuyacak dedim ama işaretlerime, sözlerime cevabı: "Yerlere kabuğun atılması yasak mı kardeşim, hangi kitapta yazıyor yasak diye,"oldu. Patron da bunun üzerine yasak olduğunu bir kağıda ktb ettirip/yazdırıp panoya astırdı. Artık şirkette çekirdek çitlenmesi yasaktı ve ktb edilmişti bu yeni kural. Ktb edilene de malumunuz kitap denir.
Dedim ki çitleme artık şu çekirdeği. Artık şirkette cekirdek yemek yasak. Patron yazdırıp panoya astırdı.
"Benim okuma yazmam yok. Kimse bana ikra etmedi, okumadı. Okunan bir yasa değil o kanun, ikra edilen bir kur'an değil o kanun. Nerden bileyim ben. Bilmediğim şey yüzünden mi cezalandırılacağım." dedi.
Patron herkesi toplatıp konulan yeni kuralı madde madde ikra ettirdi, okutturdu. Kitapta yazılan kanun artık herkese malumdu. Ikra edilene/okunana da Kuran denir.
Bir sonraki çekirdek çitlerken gördüğümde kaş gözle yapmamasını işaret ettim/ayet ettim. Ama bu defa ayetlerim/işaretlerim kitaptan yani yazılı olan kanundan ve okunan ikra edilen kur'andan alıyordu gücünü. Öylesine bir işaret değildi işaretlerim.
Dedim ki işte bu işaretler apaçık okunandan, yazıyla yazılan kitaptan.
Belki ileride kovulanlar keşke o çekirdeği çitlemeseydik diyecek.
Bırak yesinler içsinler eğlensinler. Yakında bilecekler.
Biz hiç kimseyi herkes tarafından bilinen malum olunan ktb edilmiş/yazilmış/ kitap olmaksızın işten kovmadık.
Hicr 1-4
Elif Lam Ra. Bunlar, kitabın/yazılmış olanın ve apaçık Okunanın/Kur'an'ın ayetleri/işaretleridir.
Gün gelecek, Kafirler/Örtenler: "Keşke teslim olanlardan olsaydık." diye arzulayacaklardır.
Bırak onları, yesinler, içsinler, keyif sürsünler ve emel kendilerini oyalasın; sonra bilecekler!
Biz, hiçbir memleketi bilinen/mâlum olunan bir kitabı olmaksızın helak etmedik.
Neml 29-31
Kâlet yâ eyyuhâ-lmeleu innî ulkiye ileyye kitâbun kerîm
İnnehu min suleymâne ve-innehu bismi(A)llâhi-rrahmâni-rrahîm
Ellâ ta’lû ‘aleyye ve/tûnî muslimîn
Dedi ki: Ey konseyim bana kerim bir kitap bırakıldı
O gerçekten Süleymandan ve gerçekten Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Yücelenmeyin ve bana teslim olarak gelin.
|