Alıntı:
ömründe ilk kez ölüme canlı yayında şahitliğini mi desem...bir gün bende korku ve tedirginliğini çaktırmadan yaşarken aslında ölüye değil ölümümüze hüzünlendiğimizi mi desem...
|
Galiba öyle birşey.
Aklını kaybetmenin ürkütücü endişesinden ölümü sevdiren bir şahitlikti galiba.
Bu yüzleşme ve şahitlikte son saat ve dakikalardan gafil oluşum "Yok ama iyiye gidiyordu noldu şimdi" gafleti galiba..
Bir de; odada sadece hasta ve ben var saniyorken, Azrail'in de orda olduğunu farkedememekti galiba
Birlikte bekliyormuşuz. Görev sırası O'nunken biraz işine karıştım, anlayamadım Allah affetsin
Verilen sakinleştiriciler kesilince gerçekliği görmüştü ve "ben bu hallere düşecek adammıydım", "son anlarımda yanımda şeyhim olacaktı sen değil" tribinin yeri zamanı olmadığını farketmesi "Ben Bunları Hiç Hesap Etmemiştim!" sözleriyle " Artık yanımdaki kişiye teslimim ister vur kafayı uyu, ister umursama , ister telefonunla oyna, yazış konuş zamanı doldur, ister saydır ne ugraştırdın bi ölmedin gitti de, ister tut şu aciz halimden, okuduklarımız işe yarar mı yararamazmı demezsen şeyhim sensin imamım sen!sen ne dersen o" galiba...
Kan bağım olmayan birine karşı başetmekte zorlandığım bu duygu, babam( sevdiklerim) söz konusu olunca ne olacaktı duygusu galiba...
Hepsinin artık kendi içimde cevapları mevcut. Can emanet. Benim sandığım hiçbirşey benim değil gerçeğini doğrulttum kendime. Mühim olan ölüme hazırlık değil, hesap verilir bir hayatı yaşamış olmak gerçeğine inanılmaz sarıldım...
Allah cünlemize hesabını bu dünyada yapabilmeyi, hesap verilir bir hayatı yaşamayı nasipetsin. Çok diklenmeye, kendini bişey sanmaya gerek yok.
Hissiyatımı yazıya dökmenin iyileştirici etkisi inanılmaz hocam
Bir de;
Gelinler kayınpederlerinin kızlarıdır. Üzmeyin onları