Rabbimizin kullarını rahmetinden ümit kesmemeye çağırdığı ve bütün günahları affedeceğini bildirdiği Zümer Suresi 53. âyette;
“De ki: ‘Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” buyurmuştur.
Ancak Allah’ın rahmetinden umutlu olabilmek için, 54. âyette zikredilen şeyi yapmak, yani ölmeden ve azap gelmeden önce tevbe istiğfarda bulunup Allah’a dönmek, Allah’a teslim/Müslim olarak takvâlı bir hayatı yaşamak üzere fiilî gayret ve çaba içinde olmak gerektiği ifade edilmiştir. Gaflet sonucu, nefisten bir dürtü, şeytandan bir etki sonucu insan bazen günah işleyebilecektir. Çünkü insan günah işlemeyen bir varlık değildir. Ama günahtan sonra aklı başına gelir gelmez kişi hemen kendini toparlayıp tevbe ederek günah sırasında irtibatı kesildiği Rabbine dönebilirse, O’na teslim olup takvâyı kuşanırsa işte o zaman Allah’ın kendisini affedeceğini umabilir. Bu sebeple Zümer Sûresi 54. âyet, günahların affı için, tevbe etmekle birlikte, Allah’ın gönderdiği “hidâyete” tâbi olmanın, O’na teslim olmuş bir hayatı yaşamaya yönelmenin gerekliliğini de ortaya koymaktadır:
“Azap size gelmeden önce Rabbinize dönün ve O’na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.” Yani 53. âyetteki “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder.” hükmünün tecellisi gereğince ilâhî affa mazhar olabilmek için mutlaka azap gelmeden önce Allah’a dönmek ve O’na tam anlamıyla teslim olmak şarttır. Aksi takdirde Allah’ın yardımını hak etmek mümkün değildir.
“Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder.” hükmü gereğince affa mazhar olabilmenin şartları sonraki âyette de sürdürülüyor ve Zümer Sûresi 55. âyette şöyle deniyor:
“Siz farkında olmadan, ansızın başınıza azap gelmezden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline (en güzel hükümlere-Kur’ân’a) tâbi olun.” Yani, ölüm yakanıza yapışmadan önce Allah’ın Kitabı’nda emrettiklerini en güzel şekilde yerine getirin, men ettiklerinden uzak durun. “Kur’ân’ı hakkıyla okuyup, Allah’ın emir ve yasaklarına uyun, takvâyı hakkıyla kuşanın” ki, tevbe ettiğinizde duânıza icâbet edilsin ve günah sizi kuşatmasın. Görüldüğü üzere, 53. âyette zikredilen affa mazhar olabilmenin yolu, sonraki 54 ve 55. âyetlerde gösteriliyor.
__________________
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |