Hayırlı olsun konunuz. Bende müsaadenizle küçük bir katkı yapmak isterim. Malum şeytan her şekilde her yönden, her durumda önümüzü keseceğini bildiriyor. Allah ile aldatması, iyiliklerin önüne oturması, "ben sizi zorlanmadım siz beni seçtiniz (tamamen sizin tercihiniz)şimdi beni kınamayın" kaçışı kaypak şeytan tasvirini önümüze koyuyor. Şeytana uydum diyenler bunu kendilerini çek etmek için mi yoksa durumu Allah'a fatura etmek, sorumluluktan kaçmak için mi söylediklerine bir baksınlar.
Şeytan Cenabı Hakka şöyle diyor:
"Madem ki sen beni saptırdın, yemin olsun ki ben de senin dosdoğru yolunun üzerine onlar için pusu kuracağım" Araf suresi 16
Beni saptırdığın için bende senin kullarını saptıracağım diyor ve sapması gerekçesiyle faturayı Allah'a kesiyor.
Kur'an hem Hz Adem'in isyanına hem şeytanın isyanına yer verir. Her ikisi de isyan etmiştir. Ama Hz Adem isyanın sebebinin kendisi olduğunu, kendi yanlış tercihi olduğunu görmüş, kabul etmiştir. Tevbesi onu ademlikten/adamlığa yükseltmiş Ahseni takvim olmuştur. Şeytan bunu göremedi esfeli safilin oldu. Çünkü faturayı Allah'a kesti. Bugün de "kurban" rolünü seçip takdiriilahi "Allah'ın mutlak takdir ve gücü" diyerek sorunlarının sebebini Allah'a fatura edenler sorunlarına çözüm bulamazlar. Sadece suyun üstüne çıkarlar. Sorunun çözümü için o sorundaki insanın payını kabul etmek lazım. Takdiriilahi'yeyi yanlış yere yöneltip, sorunların kaynağını (haşa) Allah göstermek ve O'na fatura etmek şeytanın en büyük hilelerinden biridir. Kendi hata ve kusurlarımızı görmek, tevbe etmek, sorunlardaki payımızı kabul etmek Adem'liktir.
"Ey iman edenler! Siz, kendinizden sorumlusunuz. Eğer siz doğru yol üzerindeyseniz, sapan kimseler size zarar veremez. Dönüşünüz Allah'adır. Yaptığınız şeyleri size haber verecektir."
Maide suresi 105
Fi emanillah...
__________________
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |