Ve aleyküm selam hoşgeldiniz. Elhamdülillah sizede iyilik, sağlık, afiyet dileriz. Sayın zeze evlilikten korkmak veya
dengine rast gelememe korkusu ne yargılanacak ne de boşver düşünme, nikahta keramet, çocukta hikmet var, evlen gitsin gibi altı boş cümleler kurulacak bir durum değil
Ne yazıkki şu zamanda bu tavsiyeler geçerliliğini yitirmiş durumda.
Terapistte gidiyormuşsunuz bunun psikolojik sebeplerini geniş açılı ele alıyorsunuzdur zaten. Farklı birşey söylermiyim bilemiyorum ama naçizane fikirlerim şöyle;
Dindar gençler tanıyorum siizn yaşınızda olup evlenmemiş ama yine öyle gençler tanıyorumki yaş-bilgi-kaygi-korku derken evlenmiş.
Modern zamanın, kültürel baskının, çevremizde, haberlerde her an karşılaştığımız kötü örnek evlilikler, boşanmalar, hatta bosanamamalar..
. Çekişmeli bosanmalara, yakın çevremizde tanığız artık. Konunun ekonomik-sosyolojik boyutu da gençleri evlilik yapacaksam hedefi tutturmaliyim duygusuna itiyor. Aileler bir ev alacak masraf ediyor bir yıl dahi sürmeyen, iki kişiyi değil koca aileleri perişan eden durumlar ortaya çıkıyor.
Konunun sebebi üzerine durursak herşey evliliğe karşı gibi duruyor
Ama size güzel haberim var herşey engel değil.
Son dönemlerde alimler erken evlenmenin fıtrata uygunluğundan çokça bahsediyorlar. Kesinlikle etken...
Yaşınız, mesleğiniz, fikirlerinizin olgunlaştığı bir zamandasiniz cahil yaşlardaki gibi düşünmeniz imkansız. Korktugunuz evlilik değil doğru kişimi korkusu. Ailemle uyumlu olacakmi korkusu. Çünkü ailenizle sıkı bağınız var. Bir kere bu kaygılarınızı hafifletmeniz, kültürün dayatması "yaşın geçti, çocuk yapmalı" gibi bagajlarinizi bırakmanız gerek.
Siz artık olgun düşünceli bir insansınız. Eğer kafanızda bir aday varsa tercihiniz her anlamda onay görmek zorunda değil. Anne babalar çok saygılı ve destekler çocuklarına bu konularda. Sizden daha ağır vaka 40 yaşında din kültürü öğretmeni bir tanıdığım vardı. evlenecek kimse yok derdi. Mutsuz evlilikler çekişmeli boşanmalar, tesettür, dini hassasiyetler, felsefi fikirleri sebebiyle evliliğe, insanlara küs yaşadı. Alevi, açık ötesi bir bayanla evlendi o minvalde çok mütevazı bir harcamayla bir nikah yaptı, kendi istediklerini davet etti.Ve biz çok sevindik. Anne baba hiç yadirgamadi, yargilamadik.
Başka bir örnek; ODTÜ mezunu 42 yaşında çok dindar bir mühendis. Aday baktık ama hiç gönlüm olmadı. Çünkü fikirleri, istekleri artık çok uç noktalarda. Bir evliliği yürütecek, tolere edebilecek yaşı ve yolu geçtiği çok belliydi ve kimi tavsiye etsem çok zor olacağı belliydi. Yani yazık etme durumu. Bunu kendisine aynı masaya oturduğu aday direk söyledi ve evlilik düşüncesini bıraktı. İş hayatında bir çocuklarının ve eşlerinin kaprisleriyle kafayı yiyen, alkole dahi başlayan, kendini kaybeden, boşanamayan, işine verimsiz evine yaranamayan, sürekli harcayan gül gibi adamların yok oluşuna şahit olmak bu yönde karar vermelerinde etken.
Bu zaman sizin gibi gençler için cehennem. Zinaya, sevgili hayatına iten bir zaman. Dinin yarısını kurtarmak evlilikle mümkünken sizler ahir zamanda büyük bir fitnenin içindesiniz. Allah korusun sizleri ve tüm gençleri.
. Evlendiğim yaşa gelmiş çocuklarım var ve senin kaygılarını anne baba olarak biz taşıyoruz. Karşısına doğru insna çıkar, dengine rast getir duasıyla birlikte asla evlen dayatması yapmıyoruz. Ama mesleğini eline alan gencin bu yola yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum artik." Evini kur, evden uzaklaş, sorumluluk al yani" Aileyle yaşamda gençlerin rahatlık anlayışından sebep evlenmeme sebepleri unutma.
Terapistlerin, uzmanların koyduğu tanımlara çok takılma. İstiyorsan evlen, istemiyorsan evlenme. Gereklilik diyerek evlilik yürümez. Bu ruh hali bir eşin tedavi edeceği, düzeltmesi gereken, sabır göstermesi gereken bir durum değil. Bosanabileceğin biriyle evlenmekte çok büyük nimet artık
Konuyu çok mu savurdum bilemiyorum affet devam ederiz