Konu Başlıkları: Değer mi, Eder mi, Bedel mi?
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22 Ağustos 2024, 13:52   Mesaj No:7

Mihrinaz

Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:15
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:44
Mesaj: 12.613
Konular: 1294
Beğenildi:12272
Beğendi:9157
Takdirleri:27860
Takdir Et:
Standart

Eyvah eyvah çiçek gibi iyilik problemimiz var artık.) Hocam devamında kötülük sorununda olduğu gibi tanrı iyiliği neden yaratmış, iyiliği ispatla gibi bir yere gitmiyoruz inşallah.)

Hocam tereciye tere satma gafletine düşmeyeyim bu beni komik duruma düşürür

Kan bağımız insanlarla sorunları hep siyah-beyaz ekseninde çözemeyiz. Griler olmak zorunda. Görmezden geldiklerimiz, uzlaşı aradığımız, kırılıp belli etmediğimiz ve sancılandığımız yerler gri yerlerimiz. Net olan, onlara iyilikle nasıl muamele ediliri bulmak.


Alıntı:
.hocam ana babaya öffff bile yasak tamam kabul ettim inandım iman ettim.soru şu imalat hatası anne veya babaların çocuklarına karşı haksızlık zülm tarafgirlik sorumsuzluk vs yaparsa öffff yasağı devam mı edecek? ben öf yasağına uymak kaydıyla bana yapılan haksızlıkları iyilik çerçevesinde nasıl çözeceğim?
-Köprüleri atamayacağına, onların evladı olduğun hakikatini degistiremeyeğine, onlarında değişimi imkansız göründüğüne göre; kararlılıkla rikkatli davranmak, uzak durup yakın olmak, oldukları hal üzere bırakmak, ihtiyaç duyduklarında (canla başla olmak zorunda değil) anne baba gerçeği ile hizmetlerini yapmak, iyiliğe ve İsra suresi 23-24 le zıt düşmeyecek davranış şekli.

Devamındaki ayet önümüzü açıyor." (Olaki böyle hissederseniz ki, çok mümkün) Rabbiniz içinizde olup biteni, niyetlerinizi çok iyi bilir. Salihinseniz, evvabinseniz Gafur'dur."
Coğrafyamız haksızlıklara uğramış, anne babasıyla köprüleri atan evlat, son nefeste pişman ama faydasız ana babalarla dolu. Herkes ne yüklendiğine bakacak ve ana babada olsa rabbinin huzuruna o yükler bırakılacak. Herkesin heybesinde taşıdığı dökülecek. "Kimsenin hakkı kimseye zerre geçmeyecek" o zaman çok darlmaya gerek yok.


Alıntı:
.hocam eşimin kocasıyım ya da karısıyım.elimden geldiğince en güzel en iyilikle Allah rızası için hüsnükalp ile görevlerimi yerine getiriyorum.ama eşim tam aksine zalim sorumsuz haylaz keydekunne nuşuzehunne dışarda musa içerde firavun...ben bu durumda iyilikten taviz vermeden nasıl çözeceğim?
-İyilikle nasıl çözeceğimin cevabı zıddı yani kötülüğe meyletmemekte yatıyor. Allah böylesi durumlarda "öff" bile demeyin beyanında bulunmadığına göre; muhsinunlara yakışır şekliyle birbirlerini güzelce bırakmaları degilmi? İyiliğe en uygunu budur. Boşanmak için illa şiddetli geçimsizliğe ihtiyaç yok. Eşini çirkin bulma, cinsel uyumsuzluk, onur kırıcı davranışlar vs bunlar bile kişiye "iyikle boşanma" sebebidir. Birbirini ifşa etmeden, rencide etmeden, sessiz sakin mümkünse..

"Boşanabileceğiniz erkek/kadınlarla evlenin" tavsiyesi çok manidardır. Velevki sancılı, çekişmeli bir boşanma orda bile ma'rufu gözetmek zorundasınız. Bugün sokak ortasında poligon atışı yapar gibi boşanmış, boşanamamış kadınların zalimce öldürülmesinin, kadın beyanı esas alınıp erkeğin süründürülmesi; birbirlerini iyilikle bırakmadıkları, uzlaşı, iletişim yollarını tıkadıkları içindir. Zaten bu noktaya gelen evlilklerde iletişimin mümkün olacağını sanmıyorum. Ya benimsin ya toprağın noktası salt kötülük noktası.

İki taraflı madur olmadan sen yoluna ben yoluma iyiliğe en uygun olanıdır. Cahiliye adeti gibi hem zulm edip yada zulm görüp, ne boşa ne eş edin. Bu kötülük. Sabret düzelir deyip dünyada zindanı yaşamak iyilik değil zulüm ve sarp yol. O yol düzlüğe çıkacak diye bekleyen ömürden yer. Kimse kendine zulmetmesin. Bakın bu da iyilikle yol bulma.

Alıntı:
.hocam yemedim yedirdim içmedim içirdim giymedim giydirdim...uykumu hayatımı gençliğimi feda ettim.çalıştım çırpındım eğittim okuttum elimden geldiğince vahy eksenli yetiştirdim.saçımı süpürge ettim inşaatlarda çalıştım vs vs vs ....ve o evladım kıyametimi kıyamet kopmadan kopardı perişan etti dağıttı...onurumu şerefimi haysiyetimi iyilik niyetlerimi emeklerimi yerle yeksan etti.iyilikten taviz vermeden bu sorunu nasıl çözeceğim?
Altında verdiğiniz nebevi tavsiyelerden başkasını sunamam size. Peygamber değilim der çıkarsınız işin içinden.) Biraz mal, biraz evlatla imtihan'lardaysak öyle keskin bir çizgi çekemiyoruz. Ya reddet ya aç kollarını bağrına bas çizgisi anne-babaya kötülük.
İyiliğe en yatkını bulamadım vallahi Zalim evlada ne etsen faydasız. Cam kesiği gibi sarmazsan kanar durur, kabuk bağlar koparsan tekrar kanar, hadi iyileşti desen izi kalır.

Bildiğim; rabbimizin imtihan dediği, sabredin dediği her konu kendi içinde esneklik barındıran, bir şekilde türlü davranış şekilleri geliştirebileceğimiz alanlar. İlla siyah-beyaz netliğinde değil. Gri alanları olan bedelli er meydanı. Ben yokum diyemezsin. Bir çıkış ve çözüm yolu olduğu gibi bunu kötüye meyletmeden yapma imkanı hep vardır. Yeterki çözümde gönlün olsun. Namazda gönlü olmayanın ezanda kulağı olmaması gibi bir isteksizlik sürekli soru sordurur, kendini temize çektirir. Vicdan rahatsızlığı bile iyilik halidir. Vicdanın yaptığını onayliyorsa birilerinin adını ne koyduğu ehemmiyetsiz. Orası "vicdanının üstünü kapamayanlar" için en doğru mahkeme yeterki kulak verilsin.


Son olarak sormadan edemicem;

-Danışmanlık yaptığınız süreçlerde (forumda bahsettiniz), kürsüden vaaz verirken de, size gelen şu üç maddede bahsi geçen sorulara farklı ne tavsiye ve çözüm önerileri sundunuz ? Karını döv, evladı reddet, ana babana küs, kardeşinle bir ömür kanlı bıçaklı ol demediğinize göre...

İyilik yoksa kötülük var net.
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla