Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07 Eylül 2024, 23:36   Mesaj No:18

Mihrinaz

Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:15
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:44
Mesaj: 12.636
Konular: 1333
Beğenildi:12795
Beğendi:9400
Takdirleri:29450
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

İlginçtir Kuran'da kalp/onların kalpleri çok geçer ama beyin geçmez. Alimler bu konuyu uzun uzun tartismislardır. Kalbin yeri neresidir? Kan pompasımı? Kuran bu denli kalbe yer verdiği yerde İmamı Azam Ebu Hanife kalbin yerini akıl olarak göstermiştir. Kalbin tastiki dediği yer de aklını kalbin süzgecinden geçirmektir.👇 Yitik sevda hocamızdan Kuranda kalp geçen ayetlerle çok değerli bir çalışma. Birde akıl üzerinden inceleyin, Kaybımız olmaz.

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Neden akleden kalp? Beyin çağındayız, bilgi amaç ve araç yolundan çıkıp put halini aldı. Yüzyıllar boyunca da bilim ve İslam küs yaşadı. Taklid-rivayet kültürü ile masallara ikna yaşadık. Bedelini tüm İslam coğrafyası ödüyor. Oysaki ilk dönem İslam alimleri bilgi-bilim-fen ile kolkola giriyor, hakikate ulaşma aracı olarak kullanıyorlardı. İslamın muhteşem yüzyılları idi. Ne zaman bilgiyi ve bilimi İslamın ayağına bağ gördük ayetin dediği gibi pislikten kurtulmuyor mahkum İslam dünyası. İslam alimlerinin hakikati sadece duygulara, ilhama hasreden ve sadece kendilerine özgü gören bakış açıları zerre katkı sağlamamışken paramparça bölük pörçük ettiler. Hemde "dinlerinizi parça parça etmeyin" ayetine rağmen...

Allah aklı olan ve akledebilecek yaştaki insanın BAKMASINI , GÖRMESİNİ ve buna göre akletmesini ister. Bu yüzden bazı ayetlerde BAKMIYORLAR mı ? sorusu DÜŞÜNMÜYORLAR mı olarak anlatılır. Çünkü istenen sorgulayarak gözlemleyerek ve aklederek düşünmektir.
İbrahim a.s aklıyla arayıp kalbiyle aklettiren hakikat bilgisine ulaştıran ne idi?
Cahiliye dediğimiz Mekke müşrikleri Kureyş ileri gelenleri çok zeki, akıllı adamlardi. Ebu Süfyan,As b.Vail, Nasr b.Haris, Velid b. Mugire (Kahrolası sürekli ölçtü biçti(Muddesir 20) Onlar kafası çalışmadığından değil kalplerini akletmeye kapadıklari için ilahi mesaja düşman oldular.

Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehenneme mahkûm ettik. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.”

(7 Araf Suresi 179. Ayet)

HAC 46: “Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve işitebilecek kulakları oluversin? Çünkü doğrusu, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir”

Allah Einstein ya da Newton un ÇOK AKILLI olmasıyla ilgilenmez, Allah DELİLERİN AKILSIZLILIĞI gibi bir AKIL İle ilgilenmez.. Çok akıllı bir adammış bunun bir hükmü yoktur Allah katında. SIFIR BİR BİLGİ BU… DEĞERSİZ… Allah AKLETMEKTEN yani aklını kalbinin onay süzgecinden geçirip TAKVA ve VAHY in nın yol göstericiliği ile kullanarak onay vermekten bahseder. AKLETMEK budur.



Bakara 225 de Allah : Allah sizi sadece KALPLERİNİZİN KAZANDIĞINDAN SORUMLU tutacak diyor . Ne kadar akıllı olabildiğiniz değil ne kadar akledebildiğiniz ya da akledemediğiniz sonunuzu belirleyecek. Yani hayatınız boyunca aldığınız KALBİ YOL.
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla