Konu açık ve net Kuran ve Sahih Sünnet esastır. İslam yolunda amaca götüren şek ve şüphesiz ve Kuran Sahih Sünnet yolundan sapmayan her araç başüstüdür. Konu kitapta bütünsel olduğu için alıntıda sadece önemine binaen günümüzdeki yanlışlara değinmek için alıntılanmıştır.
Tasavvufi ve dışındaki bir çok Tarik ve Cemaat ilk zamanlardaki ve son 10 15 yıl öncesine kadarki önem ve ehemmiyetini, amacını, çizgisini ve gidişatını kaybetmiştir. Nasılki Kuran her zamana, çağa ve ana ışıktır bu yolun yolcularına da bu ışığın çizgisinde gitmek düşer.
Şunu her bir Müslüman fert, Aile, Toplum ve oluşum bilmelidir ki bugün yeryüzünde yaşanan Kaos, Zulüm, Barbarlık, Sapkınlık gibi fitnelerin ayyuka çıkması her ne kadar hikmeti ilahi olsada insanların kendi elleri ile yaptıklarının karşılığıdır. Kuran ve Sahih Sünnetten uzaklaşan hurafe ve bidatların, tekfirlerin, iftira ve fitnelerin içinde adeta delalet çukurlarına batmış insanlar Ümmet Ümmet derken bu adetlerinden yüzyıllardır nefsi arzuları için vazgeçememekte.
Bırakın Müslümanları Dünya İnsanlarının kurtuluşu, refahı ve huzuru Kuran ve Sahih Sünnet etrafında İttihat ı İslamı yeryüzüne sermekten geçer. Lakin öyle bir tablo var ki karşımızda bunu hayal ederken bile hayal kırıklığı yaşıyoruz...
Bugün Filistin, Doğu Türkistan, Myanmar ve daha bir çok beldede ki insanlara üzülünler hata etmektedir. Aslolan kendi bedbaht ve çaresizliklerine üzülmeleridir. Allah bu insanlara öyle bir İman nasip etmiş ki sanki diğer insanlar yokmuş gibi ne mutlu şu zamanda Rablerinin Şehadetlerine yüzlerce binlerce Şahit tuttuğu Şehidlere, Mücahitlere ve Mücahidelere ne mutlu Mümin ve Müminelere...
Rabbimiz Kuran ve Sahih Sünnet yolundan şaşmayan safı bu safta olan ve ayakları kaymadan ilerleyen kullarından eylesin bizleri amin Ya Mucib...
Alıntı:
Medine-web Üyemizden Alıntı
Yalnış algılanmaktan konuyu istenmeyen noktalara taşınmasından endişe ediyorum.
tasavvuf hiç bir zaman hiç bir süreçte türkiyedeki kadar yozlaşmamıştır.
tasavuf( kurandaki nefis terbiyesi) münferit yaşanması gerekirken,kurumsallaşması partileşmesi tabelalaşması dahası tellioğulları seferoğulları rekabetlerine dönüşmesi ve dahası şeyh denilen mürşidin tasarufuna bırakılması,daha dahası kuran ve sahih sünnetin şeyhin gölgesinde bırakılması...
iman edenin Allaha tevbenin mın dunillah (Allahtan peşi sıra) şeklinde birilerini aracı kılınması...
müridin mürşidden ilim irfandan öte rüya keşif keramet mehdi şefaat hikaye gibi alanlara sürüklenmesi...
şirk riskinin çak bariz olduğu...
ahkamdan müteşabihlere seyri suluk...
biatı rıdvandan biatı şeyhe...
nassız delilsiz burhansız batıl ve batıni ilimler...
en enteresanı ki müritlerin ekserisi hayatında bir kez kuran meali ile tanışmamış ama batını ilimlerde uzmanlaştırılması..
islamın zikir saç sakal cübbe tezbih mendebur kılıklardan ibaret sandırılması...mutaların kapatmaların gizli nikahların...müritlere bir lokma bir hırka dayatılması üst tabakaların karun yaşantıları...
Resulullahın öz kızı fatımasına seni kurtaramam ey babasının annesi...bizimkilerin cenneti parsel parsel satmaları şefaatleri dağıtmaları...Resulullah yetişemedi şu şeyhlerin yetkisine...
....
.....
gazalinin ebu zerrin caferin musabın tasavufu ile günümüz tasavuf arasındaki derin farklar korkunç... |