Siz "mükemmeliyetçi insanla yaşama sanatı" adlı kitabı okudunuz mu? Okuyamazsınız.... çünkü yazılmadı... çünkü ben daha yazmadım
Vasat adı bile içindeki mükemmeliyetçiliğe karşılık aslında dengeli olmayı, orta yol üzere kalmayı ne kadar önüne koyduğunu gösteriyor.
Seni tenzih ederek tamamen kendi örneğimden yola çıkarak, erkek modelli mükemmeliyetçi insanla ilgili birşeyler bırakayım buraya. Hepsi değil bir kısmı tabiki
Eleştirdiğin, fazla bulduğun yerler varsa belirtmeni isterim.
Mükemmeliyetçi insan mükemmel insanla aynı değil, asla böyle bir iddiası yoktur. Bilgi, araştırma, inceleme, mantık, okumaya olan aşırı tutkusu ve ilgisi ve güveni onu fikirlerinde ve uygulamalarında mükemmeliyetçiliğe itiyor. Herşeyi bilgiyle, mantıkla çözen, fikirlerinin, sözlerinin ayakları yere basan, duygu sezgiyi rafa kaldıran insan...
Mükemmeliyetçi insan ; "kendisi gibi düşünen, kendisini çok iyi anlayan" insanla geçinemez. Bulursa çok sever, vakit geçirmeyi, hallesmeyi çok sever lakin olmaz.)). Onun için öyle bir insan yok zaten. Bunu bile mantık zeminine oturtarak ifade eder o yüzden sahidir, gerçektir..."Kendisini dengeleyen, orta yolu bulan ve bulduran" kişi/kişilerler tek arkadaşıdır. Niteliksiz, donanımsız kalabalık arkadaş ve çevre kalabalığı istemez. Bilgi, mantık, akılcılık, araştırma hayat mottolarıdır. Ve bilgiyi paylaşmaktaki ısrarları... Kim ne kadar alabilir, kapasitesi, seviyesi demez bildiğini aktarma karşısındakini yukarı çekme, sorun giderme derdi vardır. Buna inanılmaz beyin patlatılar.
"Bilmekten ve araştırmaktan" gelen değişik bir sevimsizlik, "bilgi ve okumadan" gelen enteresan bir tevazusu, mütevaziliği vardır. Onun için "yeterince iyi" yoktur. O yüzden hep en iyisine talip olma, en iyi şekilde yapma vardır. Ama onu dahi yeterli görmez.
Kafasında en basit konular için dahi A-B...Q planı hep vardır. Plan , program, etik, iş disiplini, kurallar tutucu olduğu yegane değerlerdir.
Toplum içinde çok sevilir, kabul görür, lakin bireysel anlamda çokça eleştiri alan "bu ne şimdi" diye ardından atılan tutulan, bilgisiyle insan dövmeyen herşeyi üstüne alarak yapan insna prototipi...
İkiyüzlülük, yalan, dümen, siyaset, politika hatta ticaret hiç bilmedikelrinden tam bir dürüstlük abidesidir. Anlaşılamamaktan, her işi kendi yuklenmekten, kendisi çözmekten dolayı bir yerden sonra senin dediğin yere gelir " enayi , eşşek benmiyim, şunu şöyle yapmak çokmu zor?" şeklinde kendine de etrafına da kıyasıya yüklenir. Tek derdi ailesinden topluma her konuda araştıran, öğrenen olmak...İpin ucunun kaçtığı yerlerden biri
Maddi konularda kâr zarar hesabını çok iyi yapan hesabını bilen, israfa karşı, tutumlu insan. Hayatındaki bütün araçlara ev, araba, para dahil, sadece araç gözüyle bakan, amaç haline asla getirmeyen, o yüzden cömert, eli bol, yeniliklere, teknolojiye hep açık, kendini sürekli geliştiren, almaktan ve vermekten hiç yüksünmeyen, ailesine de bu imkanları tanıyan özgürlükçü insan...
İnsan seçerken ki kriterleri eşya seçimine de yansır. Bir tane olsun kaliteli olsun, sağlam olsun, ölene kadar kullansın.)) Ayağıyla yorgan hep eşittir. O ayak dışarda kalmasın diye önden tedbirler hep vardır. Yorgan da hayatta uzun olmaz.)) Yettiği kadar.
Orta yolu bulan için -ki hiç kolay değil-; kafanızı hiç birşeye yormayacağınız, sizin yerinize düşünen, önlemler alan, planlar yapan, aşırı sağ duyulu, etrafındaki çiçeğin bile hayatını kolaylaştıran, refah içinde tutan biriyle yaşamak ve yaşlanmak çok tatlı yorucu ama zinde tutan keyifli bir sanat.
(Örneğimin yakınlığı sebebiyle çok objektif olamamış olabilirim.)
İsterseniz devam da ederiz. Bu vesileyle buyurn kitabı yazalım))