Alıntı:
Esma_Nur Üyemizden Alıntı
Esselam değerli hocalarım duaları sayı ile okumak şartmı? Mesela hastam var 150 tane amenerresulu okurmusun dediklerinde okuyamam desen çok tuhaflarına gidiyor. Okuyayım desen içine sinmiyor . İslamda şu kdar ayet bu kdar tefriciye okumak var diyen hadis ayet görmedik. Ayet hadis yok diyorsun ama hocamız şu haceti için okumuş olmuş! Bunu karşı tarafa nasıl anlatabiliriz ? |
Aleyküm selam Esma ablam. Bunun kestirip atmayan dilini bulmak çok zor. Allah sadece sayısal verilere bakarmışçasina
çokluk oluşturma yarışı bitmiyor. Artarak devam ediyor. Şu kadar cüz, bu kadar kelimei tevhid, şu kadar süre, dua vs. vs. Kibar bir dille geri çevirme eylemine girsen
sevap ama! tehdidini boynuna asıyor, senin bir sonraki hamlenin önünü
sevaptan yoksun, nasipsiz olma! zorbalığı ile kesiyorlar. Duanın süreklilik kazanması için böyle bir yol seçilmesi başkasının hakkını gasp, kişiyi zora sokan, yalan söylemeye, ikiyüzlü tavır koyma sebebi.
Ne yapılabiliri çok düşündüm?
Bunu söyleyene önce güzel bir üslupla; Duanın özü samimiyet, ictenliktir. Sayıyla yapılan işler sanki içtenliği yok Kur'an ve efendimizin hayatında dua ve zikirin sayısı değil, sürekliliği, içtenliği, ihlâsı önemlidir. Sayı amaç değil araçtır. Niyetinizi anlıyorum, takdir ediyorum fakat duanın özü sayıyla okumak, okutmak değildir. Allah niyetlerimizi kabul etsin diyerek kendi okumalarından örnek vererek güzelce sonlandırmali.
Bu etkili ilk adımdır. Sonraki adım istisnasız; Vasat editimin tavsiyesidir. Bu insanalr senin benim sevaba ortak olmamızı çok istediklerinden yakaya yapışırlar. Sonraki aşamalarda senden aldıkları cevapla artık sana dönmek istemeyeceklerdir.
Yeni yerleşim yerimde yaş olgunluğunu elimde tutuyorum 🏅)) Bunu hemen avantaja çevirmek istedim. Önce onların her hafta yaptıkları bir okumaya katıldım, sessizce gidişatı izledim. Oooo hemen "her hafta birindeyiz abla, şu kadar okuyoruz sende katıl" bir ev dolusu insan, önce Kur'an okuyup sonra bol bol dedikodu yapıldığı bildiğiniz ortamlar
Çok sonra İlahiyat mezunu olduğumu öğrenenler ilgi gösterdiler buyurun çaya çorbaya deyip beraber ders halkası koyalım, Meal okuyalım, küçük tefsir dersi yapalım istedim. Çok ilgilendi bir kısım. Sonra ne oldu dersiniz? Kimse gelmedi.
Kur'an sayfalarını mızraklarin ucuna takanlar, ellerinde Kur'an sayfalariyla topluluk içinde gezenler diyorum ben onlara. Omü ilahiyat mezunu Mehmet Okuyan, İsrail Balcının okulu, onları da zındık olması sebebiyle Kuran sayfalarını taktılar mızrak uçlarına, bana abla çok iyisin hoşsun ama meal, tefsir olmaz kaldı. Arapçasıni makamli ve sayıyla okuyanlar çokluğu, içerik önemli az olsun ama anlayalım teklifine galip geldi. Sana ve mesajına kimse gelmez mesajını direk verdiler.
Yani kimsenin içerik, nitelik derdi yok. Varsa yoksa sayısal çokluk. Her yerde kalabalık, sayının en çoğunu arıyor, tek dert kaile bu oluyor. Birlik olamamış çoklar, bir olamamış binler Allah'ın sevdiği işler değildir. Sevdiği az olup öz olanı, kalpten olanı idi. Biz sayısal birinci arıyoruz.
Ben bu şekilde okumuyorum, katılmıyorum demekten başka seçenek yok. Çünkü duracaklari bir yer yok. İnanılmaz dualar var, evlensinler diye şu kara sure dağıt, yeni evlenenler birlikte olamadılar diye 5 bin dua dağıttılar, çocukları olsun diye şu kadar ayet dağıt milletin yatak odasıni dahi dert ediniyorlar.