Aileler, çocuklarının eğitimi için MEB'e güvenmemeleri gerektiğini anlasa bunlar olmazdı. MEB çocukların dini ve ahlaki gelişimi için görevli değildir, verdikleri Din Kültürü ve Ahlak bilgisi de eğitim değil, ancak ezber görevidir. Çocukların ilmek ilmek işlenmesi görevi, hiç kimsenin değil, doğrudan ailenin görevidir. İnternette "ateist olduğumu aileme nasıl söyleyeceğim?" diye danışan 12-13 yaşında ergenler görüyorum. Bunların aileleri ne iş yapıyor? Küçükken İhlas, Kevser, Fatiha ezberletildi diye, bu çocuklar Allah'ın var olduğuna şehadet mi getirdi? Ne zaman soruldu ki "Sence Allah gerçekten var mı, ne düşünüyorsun?" diye? 10 yaşından önce sormayın, cevaplar ezberdir hep. 10-12 arası da net değildir, yeni düşünmeye başlarlar. 12'den sonra yaklaşık, ciddi anlamda fikir beyan edebilir olurlar. Ben ise, çocuk bu soruyu yadırgamasın diye, 10 yaşından sonra her yıl 1-2 kez sordum. Acabaları varsa zamanında düzeltebilmek için, aksi halde, yukarıdaki soruyu soranlardan biri de benim evladım olabilirdi. Nitekim gençliğin normali neredeyse bu olmuş durumda.
Diğer konularda da aynı. Çocukların gelişimini aile yönetmezse, elalemin maaşlı memurları onların yerine takip edecek değil. Ayrıca hangi birini takip etsinler, 3 tane çocuğu olan anne ağlıyor, "ihtiyaçlarına yetişemiyorum" diye; okullarda sınıflar en az 20 nüfus ortalama. Ki branş öğretmenleri için birebir ilgilenme diye bir şey hiç olamaz, girdikleri her sınıfta farklı öğrenciler ve toplamda bir dolu... Anne 3 çocuğa bakamazken, öğretmenler ne yapsın onca çocukla?
__________________
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
"Andolsun biz bu Kur’an’ı, iyice anlaşılıp öğüt alınabilmesi için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alacak kimse yok mu?"
[Kamer Suresi 17, 22, 32 ve 40. Ayetler]
Konu Vasat tarafından (01 Şubat 2025 Saat 11:24 ) değiştirilmiştir.
|