Arap Dili Lugatlerinde Kelimeye Verilen Anlam Bakımından Değerlendirme: Hımâr kelimesinin sadece kadınların kullandığı başörtüsü anlamında olduğunu meşhur Arapça sözlükler dile getirmektedirler. Bunlardan ikisi olan Müfredat ve Lisan’ül Arab’da, şu ifadeler yer almaktadır:
أصل الخمر: ستر الشيء، ويقال لما يستر به: خِمَار، لكن الخمار صار في التعارف اسما لما تغطّي به المرأة رأسها
الخَمْر(el-hamr)ın kök anlamı bir şeyi örtmektir. Onu örten şeye de hımâr denmiştir. Ancak hımâr Arap örfünde kadının başını örttüğü örtüye isim olmuştur.[3]
والخِمَارُ للمرأَة، وَهُوَ النَّصِيفُ، وَقِيلَ: الْخِمَارُ مَا تُغَطِّي بِهِ المرأَة رأْسها، وَجَمْعُهُ أَخْمِرَةٌ وخُمْرٌ وخُمُرٌ. والخِمِرُّ
Hımâr kadın içindir ve baş örtüsüdür (nasîf). Kadının başını örttüğü şeye hımâr denmiştir. Çoğulu ehmira, humr, humur, himir’dir.[4] Görüldüğü gibi her iki Arap lugatinde de kelimenin anlamı kadının baş örtüsüdür. Öyle ki bu kelime erkeğin başına örttüğü herhangi bir örtü için bile kullanılmaz. Sadece kadına has olan baş örtüsüne isim olmuştur. Tıpkı bunun gibi Arapça’da sadece kadının başını örttüğü örtüler için kullanılan başka kelimeler de vardır: Nikab, nasif, miknaa, kınâ’, mi’kab, buhnuk, gıfâre, burku‘ (burka‘), sıkā‘, savkaa, mülâe/milâe. Bu kelimelerin tamamı sadece kadına has olan başörtüsü için kullanılır ve hiçbiri için ayrıca baş (re’s) kelimesi kullanılmaz. Bu durum Türkçemizde de böyledir. Dilimizde kadının başına örttüğü örtüye isim olmuş kelimeler şöyle sıralanabilir: Yaşmak, yemeni, tülbent, yazma, bürüncek, çember, kadın fesi, ferace, maşlah, tepelik, hotoz, tandırbaş, kundak yemeni, salma yemeni.[5] Bunların hiçbiri için ayrıca baş kelimesi kullanılmaz ve başa örtülmeleri gerektiği ayrıca açıklanmaz. Hatta içinde baş kelimesi kullanılmasına rağmen “başörtüsü” kelimesi bile aslında özel bir örtünün adı olmuştur. Bu sebeple birleşik yazılır, erkek için de kullanılmaz. Nitekim Türkçe sözlükte başörtüsü kelimesine şu anlam verildiği görülür: “Kadınların saçlarını örtmek için kullandıkları örtü, başörtü, bürgü, eşarp.”[6]
Görüldüğü gibi hımâr kelimesi, herhangi bir örtü olmadığı gibi herhangi bir başörtüsü bile değil, sadece kadınların kullandığı başörtüsü anlamına gelmektedir. Ele aldığımız kitabın iddialarını çürütmek için derin lugavî analizlere girilmesine dahi gerek kalmamış yüzeysel bir dil bilgisi ve mantık ilkeleri yeterli olmuştur. Buna rağmen Arap dilinin kuralları ve özellikleri bakımından da sınıfta kaldığını Edip Yüksel’in iddiaları ile birlikte ele alırken göstermiş olacağız.
__________________
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |