Konu Başlıkları: Bakara Suresi
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24 Kasım 2008, 00:54   Mesaj No:3

Verda_Naz

Medineweb Sadık Üyesi
Verda_Naz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Verda_Naz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 176
Üyelik T.: 15 Eylül 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:31
Mesaj: 612
Konular: 248
Beğenildi:11
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Bakara Suresi

Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Nafi
Hadis : İbnu Ömer (ra) Kur`an okuduğu zaman, okuma işinden çıkıncaya kadar hiç konuşmazdı. Bir gün ben (Mushafı, yüzünden takip ediverdim, o da ezberden) Bakara süresini okudu. Bir ayete gelince bana: "Bu ayet ne hakkında indi biliyor musun?" diye sordu. Ben "Hayır" deyince: "Şu, şu mesele için" diye açıkladı, sonra (okumaya) devam etti.
HadisNo : 481
Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Cabir
Hadis : Yahudiler: "Kadına arka istikametinden temas edilirse çocuk şaşı doğar" derlerdi. Bunun üzerine: "Kadınlarınız sizin (evlad yetiştiren) tarlanızdır. O halde tarlanıza dilediğiniz gibi gelin" ayeti nazil oldu" (Bakara 223).
HadisNo : 482
Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : İbnu Abbas
Hadis : Hz. Ömer (ra), Resulullah (sav)`a gelerek: "Ey Allah`ın Resulü mahvoldum" buyurdu. Hz. Peygamber (sav): "Niye mahvoldun ne var?" diye sorunca açıkladı: "Bu gece bineğimi ters çevirdim (arka canibinden yanaştım). "Resulullah (sav) hiçbir cevap vermedi. Cenab-ı Hakk peygamberine şu ayeti vahyetti: "Kadınlarınız sizin tarlalarınızdır. Tarlanıza istediğiniz gibi gelin." Dübüründen ve hayız halinde temastan kaçınmak şartıyla önden, arkadan, nasıl istersen öyle gel.
HadisNo : 483
Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : İbnu Abbas
Hadis : Allah, İbnu Ömer (ra)`i mağfiret buyursun, bir hususta yanılmıştı. Şu Ensariler putperestti ve ehl-i kitaptan Yahudilerle birlikte idiler. Ensar (İslam`dan önce) ilim yönüyle Yahudilerin kendilerinden üstün olduklarına inanırlardı. Bu sebeple onların birçok davranışlarını aynen taklid ediyorlardı. Ehl-i kitaba has adetlerden biri de kadınlarına tek istikametten (yani ön cihetten) yanaşırlardı. Bu, kadın için de en uygun tarzdı. Ensar topluluğu, bu adeti de Yahudilerden aynen almıştı. Kureyşliler ise, kadınları hoş olmayan şekilde açarlar, onlara arka cihetlerinden, ön cihetlerinden, sırt üstü yatmış vaziyette yanaşırlardı. Medine`ye muhacir olarak Mekkeliler gelince onlardan bir erkek Medineli bir kızla evlendi. Erkek, kadına Kureyş usulünce temas etmek istedi. Kadın buna müsaade etmedi. "Bizde kadına tek istikametten temas edilir, sen de öyle yap, aksi halde bana dokunma" dedi. Onların bu ihtilafı büyüdü ve herkes duydu. Öyle ki Resulullah (sav)`a da intikal etti. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti inzal buyurdu: "Kadınlarınız (çocuk yetiştirdiğiniz) tarlanızdır. Tarlaya dilediğiniz gibi gelin" (Bakara 223). "Dilediği gibi" den maksad (istikamet olarak) önlerinden, arkalarından, sırt üstü yatmış olarak. Ancak bu geliş çocuk mahalline olacak."
HadisNo : 484
Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Ümmü Seleme
Hadis : Resulullah (sav): "Kadınlarınız (çocuk yetiştirdiğiniz) tarlalarınızdır, tarlanıza dilediğiniz gibi gelin" ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu: "Tek yoldan (ki o da çocuk yoludur) olmak kaydıyla dilediğiniz şekilde temas kurun"
HadisNo : 485
Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Aişe
Hadis : Kur`an`daki: "Allah sizi (dil alışkanlığı olarak maksadsız yapılan) lağv yeminleriniz için muaheze etmez" ayeti kişinin sözünde sıkça kullandığı, "vallahi evet", "billahi hayır" gibi yeminleri için nazil oldu." (Yukandaki metin Buhari`den alınmadır. Hadisi, Ebu Davud hem Hz. Peygamber (sav)`in sözü olarak hem de Hz. Aişe (ra)`nin sözü olarak iki şekilde rivayet etmiştir. İmam Malik Muvatta`da bu hadisle ilgili olarak şunu söyler: "Bu mevzuda işittiğimin en güzeli şudur: "Ayette geçen "Lağv", bir kimsenin öyle bildiği için bir şey hakkında yaptığı yemindir, ancak sonradan, o şeyin, bildiği gibi olmadığını anlar. Bu durumda yaptığı yemin için kefaret gerekmez. Ancak bir kimse de çıkıp, günahkar ve yalancı olduğunu bile bile, birilerini memnun etmek veya bir malı ede etmek için yemin ederse bu öylesine büyük bir günahtır ki, bunun kefareti yoktur.")
HadisNo : 486
Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : İbnu Abbas
Hadis : Kur`an-ı Kerim`deki "Kocaları, bekleme müddeti içinde barışmak isterlerse onları geri almaya (herkesten) çok layıktırlar" (Bakara 228) ayeti hakkında şunu söyledi: "Erkek hanımını üç talakla da boşasa hanımını geri almaya herkesten daha çok hak sahibi idi. Ancak bu hüküm, Cenab-ı Hakk`ın şu sözü ile neshedildi: "Boşanma iki defadır. Ya iyilikle tutma ya da iyilik yaparak bırakmadır..." (Bakara, 229).
HadisNo : 487

Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Urvetu`bnu`z-Zübeyr
Hadis : Cahiliye devrinde kişi hanımım boşar, iddeti sona ermeden geri almak isterse, alma hakkına sahipti. Bu şekilde bin kere boşayıp geri dönebilirdi. (Bu hal bir adamın şu hadisesine kadar devam etti.) Bir gün adam hanımını boşadı ve iddeti dolmak üzere iken hanımını geri aldı, sonra tekrar boşadı ve hanımına: "Allah`a kasem olsun seni evime almıyorum ve ebediyen başkasına da helal olmayacaksın" dedi. Kadın: "Bu nasıl olur?" deyince, adam: "Seni boşuyorum, iddetin dolmadan tekrar geri alacağım ve bu böylece devam edip gidecek" dedi. Kadın Hz. Aişe (ra)`ye gitti, durumu anlattı. Hz. Aişe cevap vermedi. Resulullah (sav)`ı bekledi. Gelince vak`ayı anlattı. Resulullah (sav) da cevap vermedi (vahiy bekledi). Cenab-ı Hakk şu ayeti inzal buyurdu: "Boşama iki defadır ya iyilikle tutma ya da iyilik yaparak bırakmadır" (Bakara, 229). O günden itibaren insanlar bu yeni talaka yöneldiler, boşayan da boşamayan da. (Parantez içindeki açıklayıcı kısımlar Tirmizi`deki ziyadeden alınmıştır)
HadisNo : 488
Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Ma`kıl İbnu Yesar
Hadis : Benim bir kızkardeşim vardı. Evlenmek için buna müracaat edenler oldu. Fakat kimseye müsbet cevap vermiyordum. Derken amcamın oğlu istedi. Kızkardeşimi ona nikahladım. Allah`ın dilediği kadar bir müddet beraber yaşadılar. Sonra amcam oğlu onu talak-ı ric`i ile boşadı. Ancak tekrar almadan terketti. İddeti tamamlandı. Kız kardeşimle evlenmek isteyenler bana müracaat edince amcam oğlu da, müracaat ederek tekrar almak istedi. Kendisine: "Daha önce de çok isteyenler oldu, kimseye vermedim, seni hepsine tercih ederek sana verdim, seninle evlendirdim. Sen onu talak-ı ric`i ile boşadın. (Geri alma hakkın olduğu halde terkettin ve iddeti doldu. Başkaları istemeye gelince, sen de talib odun, taleble almak istiyorsun. Allah`ıma kasem olsun onu asla sana vermeyeceğim" dedim. Ma`kıl der ki: Bunun üzerine benim hakkımda şu ayet nazil oldu: "Kadınları boşadığınız zaman iddetlerini bitirdiler mi, aralarında meşru bir surette anlaştıkları takdirde, artık kendilerini kocalarına nikah etmelerine engel olmayın" (Bakara, 232). Yine Ma`kıl ilave ediyor: "Ayet üzerine, yeminim için kefarette bulundum ve kız kardeşimi, eski kocasına nikahladım." Buhari`nin bir rivayetinde şöyle denir: "Resulullah (sav) Ma`kıl`ı çağırdı, ayeti kendisine tilavet buyurdu. Bunun üzerine o, müşkülpesendliği bıraktı ve Allah`ın emrine boyun eğdi" (Buhari, Talak 44)
HadisNo : 489

Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : İbnu Abbas
Hadis : Kur`an`ın: "(Vefat iddeti bekleyen) kadınları nikahla isteyeceğinizi çıtlatmanızda... üzerinize bir vebal yoktur" (Bakara 235) ayetinden maksadı, "Evlenmeyi arzu eden kişinin: "Ben nikahlanmak istiyorum, kadına ihtiyacım var, saliha bir kadına kavuşmak istiyorum" demesidir" diye açıklamıştır.
HadisNo : 490

Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Ali
Hadis : Resulullah (sav) Hendek Savaşı sırasında "Allah onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun, bizim orta namazımıza mani oldvlar, güneş batıncaya kadar kılamadık" buyurdu. Bir rivayette: "Bizi, salat-ı vusta olan ikindi namazından ahkoydular" denir. Bir diğer rivayette: "Sonra ikindiyi akşamla yatsı arasında kıldık" denir.
HadisNo : 491
Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Ebu Yunus
Hadis : Aişe`nin azadlısı Ebu Yunus anlatıyor: "Hz. Aişe (ra), kendisine bir mushaf yazmamı emretti ve dedi ki: "Şu ayete gelince bana haber ver: "Namazlara ve bilhassa orta namazına devam edin" (Bakara, 238). Yazarken bu ayete gelince ona haber verdim. Bana şunu imla ettirdi: "Namazlara ve orta namazına ve ikindi namazına devam edin ve Allah için yalvaranlar olarak eda edin" (Bakara, 238). Hz. Aişe (ra): "Ben bunu Resulullah`dan işittim" dedi.
HadisNo : 492

Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Amr İbnu Rafi
Hadis : Anlattığına göre, "Hz. Hafsa (ra)`ya bir mushaf yazıyormuş. Hz. Hafsa (ra) kendisinden, önceki hadiste "(Ebu Yunus`tan) Hz. Aişe`nin taleb ettiği hususu aynen taleb ettiğini anlatmıştır."
HadisNo : 493

Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Şakik İbnu Utbe
Hadis : Bera İbnu`l-Azib (ra)`ten naklettiğine göre, demiştir ki: "Önce şu ayet nazil oldu: "Namazlara ve bilhassa ikindi namazına devam edin." Resulullah (sav) bunu bize Allah`ın dilediği müddetçe okudu. Sonra Allah bunu nashetti ve şu ayeti indirdi: "Namazlara ve bilhassa orta namazına devam edin." Şakik`in yanında oturmakta olan bir zat kendisine: "öyle ise bu ikindi namazıdır." Bera dedi ki: "Ben bu ayetin nasıl nazil olduğunu, Allah`ın nasıl neshettiğini sana haber verdim."
HadisNo : 494


Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi :
Hadis : İmam Malik (ra)`e ulaştığına göre, Ali İbnu Ebi Talib (ra)`e İbnu Abbas (ra), Ku`an`da zikri geçen "orta namaz"a, (salatu`l-vusta) sabah namazı demişlerdir. (Tirmizi, bu hadisi İbnu Abbas ve İbnu Ömer`den muallak (senetsiz) olarak zikretmiştir.)
HadisNo : 495


Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi :
Hadis : Zeyd İbnu Sabit ve Hz. Aişe (ra) "Orta namazı, öğlen namazıdır" derlerdi.
HadisNo : 496


Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Zeyd
Hadis : Ebu Davud`un Zeyd (ra)`den kaydettiğine göre, Hz. Resulullah (sav) öğle namazını zevalden sonra sıcağın en şiddetli olduğu saatte kılardı. Resulullah (sav)`ın kıldığı namazlar içinde ashabına en zor geleni bu namaz idi. Bunun üzerine şu ayet nazil oldu: "Namazlara ve orta namazına devam edin." Zeyd devamla dedi ki: "(Orta namazı, öğlen namazıdır, zira) bundan önce iki namaz var (birisi geceden -yatsı-, diğeri gündüzden -sabah-), ondan sonra da iki namaz var (biri gündüzden -ikindi- diğeri geceden -akşam-)".
HadisNo : 497


Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Abdullah İbnu`z-Zübeyr
Hadis : Hz. Osman (ra)`a, Bakara suresinde geçen: "Sizden zevceler (ini geride) bırakıp ölecek olanlar eşlerinin (kendi evlerinden) çıkarılmayarak yılına kadar faidelenmesini (bakılmasını) vasiyyet etsinler" (Bakara 240), ayeti diğer bir ayetle (Bakara, 234) neshedildiği halde niçin bu mensuh ayeti de Kur`an-ı Kerim`e yazıyorsunuz?" diye sordum. Bana şu cevabı verdi: "Ey kardeşim oğlu bu ayeti terk mi edelim, (bunu mu söylüyorsun)? Hayır, ben hiçbir şeyi yerinden oynatmam.
HadisNo : 498


Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Ebu Hüreyre
Hadis : Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: "Her şeyin bir şerefesi var. Kur`an-ı Kerim`in şerefesi de Bakara süresidir. Bu surede bir ayet vardır ki, Kur`an ayetlerinin efendisidir: Ayetü`l-Kürsi
HadisNo : 499


Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Bakara Suresi
Ravi : Übey İbnu Ka`b
Hadis : Resulullah (sav) bana: "Ey Ebu`l-Münzir, Allah`ın Kitabından ezberinde bulunan hangi ayetin daha büyük olduğunu biliyor musun?" diye sordu. Ben: "O Allah ki, O`ndan başka ilah yoktur, O, Hayy`dır, Kayyum`dur (yani diridir her şeye kıyam sağlayandır) (Bakara, 225) -ki buna Ayet`ü`l-Kürsi denir- dedim. Göğsüme vurdu ve: "İlim sana mübarek olsun ey Ebu`l-Münzir! dedi."
HadisNo : 500

Alıntı ile Cevapla