Konu Başlıkları: Yılbaşı Fâciaları
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29 Kasım 2008, 15:23   Mesaj No:11

Seyyid

Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seyyid isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2834
Üyelik T.: 29 Temmuz 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 350
Konular: 67
Beğenildi:7
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Yılbaşı Fâciaları

Yılbaşı çılgınlığı dolayısıyla; binlerce çam fidanının sökülüp atıldığı, ağaç katliamlarının acımasızca gerçekleştirildiği günlerdeyiz. Fakat çevrecilerden ses yok. Okullarda, mağazalarda Noel Baba olarak Aziz Nikolaos efsanesinin boy gösterdiği; Hıristiyanlık propagandasının diz boyu olduğu aralık ayının sonuna geldik... Fakat, dini konularda kendilerini uzman ilân eden kimselerden tık yok. Zabıta kuvvetlerinin ve çöpçülerin korkulu rüyası yılbaşı ise kapıda... Bütün bunların sebebi olan; yılbaşı, Noel nedir, ne zaman başladı? Bunun üzerinde duralım isterseniz bugün...

Yılbaşının, Noelin iç içe yaşandığı, Hıristiyan âleminin Noeli kutlamaları, 4. asırda Roma İmparatorlarının birincisi olan Kostantin ile başlar. Kostantin, Eflatun’un ortaya koyduğu teslis “Trinite” yani “üç tanrı” inancını, papazlara yazdırdığı yeni İncil’e koydurdu ve Noel’i bayram ilan etti. Böylece yeni bir Hıristiyanlık dini doğmuş oldu.

Noel kutlamaları ve yeni yıl hep Hz.İsa’nın doğum günü üzerine bina edilmektedir. Halbuki, Hz. İsa’nın doğumu hakkında, o zamanın edib ve münevverlerinin eserlerinde hiçbir bilgiye rastlanmamaktadır. Çünkü, İseviler, az ve asırlarca gizli yaşadıklarından, Milad doğru anlaşılmamıştır.

Aralık ayının yirmibirinde, yirmibeşinde veya ocak ayının altıncı veya başka gün olduğu sanıldığı gibi, bugünkü miladi senenin beş sene fazla olduğu, çeşitli dillerdeki kendi kitaplarında yazılıdır. Miladi sene, Hicri sene gibi doğru ve kat’i olmayıp, günü de senesi de şüpheli ve yanlıştır. Mesela, İmam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiğine göre, üçyüz seneden fazla olarak noksandır ve İsa aleyhisselam ile Muhammed aleyhisselâm arasındaki zaman, bin seneden az değildir.

Kendilerine göre bir kurtarıcı tanrıya inanan putperest kavimlerin ayinlerinin en mühimi, kişinin tanrı ile birleştiğine, bütünleştiğine inandıkları, sembolik et yiyip, içki içme ayinleridir. Bu kavimler, bir müddet sonra tanrılarını güneş tanrısı inancı ile birleştirdiler. Her bir kurtarıcı tanrının, kış başlangıcında doğduğuna inanıldı. Kış başlangıcı ise, Julian takvimine göre 25 Aralıktır.

Hıristiyanlar da, İsa aleyhisselamı kurtarıcı bir tanrı yaparak, bu tarihte doğduğunu kabul ettiler ve bu geceyi “Noel” olarak her sene kutlamaya başladılar. En küçük vak’aları bile yazan Roma tarihçilerinin, İsa aleyhisselam gibi büyük bir peygamber hakkında derin bir sükut göstermeleri ayrıca dikkate şayandır.

Hıristiyanların kutladığı Noel bir uydurmadan ibarettir. Hatta bazı Hıristiyan teşkilatlarının da artık Noeli bir hurafe kabul ettikleri, dünya basınında çıkan haberler arasındadır. Nitekim, ABD’de yayınlanan 17 Aralık 1996 tarihli haftalık Newsweek dergisi bu gerçeği şöyle dile getirmektedir:

“Noel Baba bir hurafeden ibarettir. Gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Ticari maksatlarla sonradan uydurulmuştur. Hediyelik eşya sektörüne milyonlarca dolar kazandıran Noel Baba, kapitalizmin oyuncağı olmuştur. Tarihçi, Stephan Nissenbaun, (Yılbaşı ile mücadele) “The battle for Christmas” kitabında Hıristiyanlığın temelinde yılbaşı kutlamalarının ve Noel Babanın bulunmadığını, bunun yasaklanmasının gerekli olduğunu bildirmektedir.”

Dinimize göre, Hıristiyanların Noel gecelerine ve diğer paskalyalarına hürmet etmek, o zamanlarda onların adetlerini onlar gibi yapmak asla caiz değildir. Noel ile yılbaşı farklı şeylerdir. Bir kudsiyet, manevi bir değer yüklemeden yeni bir yılı tebrik etmekte, hayırlı olmasını temenni etmekte dinen mahzur yoktur.
Alıntı ile Cevapla