Cvp: HİÇ ÖLÜMÜNÜZÜ DÜŞÜNDÜNÜZ ÖÜ?? Ey ölüm!
Ey, bu dünya hayatını öbür ikizine bağlayan göbek bağı!
Ey, dünya ile ahiret arasındaki sırlı kapı! Ey, ölüm meleğinin bile
geçmek zorunda olduğu ğaybi dehliz! Ey, sevmeyeni seveninden çok olan
kaçınılmaz kader! Ey, çoklarının peşinen suizan ettiği tükürük hokkası!
İyi ki varsın.
Senin olmadığın bir dünyada yaşamak istemezdim. Zaten böyle bir dünya
yaşanacak bir dünya da olmazdı. Düşünsene ey ölüm, farzı muhal sen
ölmüşsün, insan ölümsüzleşmiş. Ne olurdu şu yalan dünyanın hali? Kim
tutardı insanoğlunu? Ne frenlerdi insanoğlunun ihtirasını? Azgınları,
sapkınları, zalimleri, kafirleri, hainleri, gafilleri kim zaptederdi?
Nemrutlardan bunaldık mı, ölüm var deyip teselli oluyoruz. Firavunların
zulmünden gına geldik mi, ölüm var deyip teselli oluyoruz. Zalimlerin
pençesine düştük mü, ölüm var deyip teselli oluyoruz. Eşkıya dünyaya
hükümdar oldu mu, ölüm var deyip teselli oluyoruz. Ya sen de olmasan,
ne teselli eder bizi?
Ha, yanlış anlaşılmasın: Bizi teselli eden bizatihi senin varlığın değil. Asıl teselliyi, seninle gelen Hesap Günü
ile buluyoruz. Biz ölümü, büyük mahkemeye çıkış için bir celp olarak
anlıyoruz. Zaten, seninle teselli olmamızın anlamı, ilahi adalete olan
güvenimiz. Sen sadece bizi ilahi adalete yaklaştıran bir araçsın. |