Cvp: vakıa suresinin meali.(ali bulaç)
71-74... İnsanoğlunun ateşi keşfetmesi, tarihinin büyük bir olayıdır. Belki de uygarlığın başlangıcını oluşturan en büyük buluştur. Fakat zamanımızda alışılmış, kanıksanmış, önem verilmez olmuştur. Evet, insan ateşi yakıyor. Fakat bu ateşin yakıtını kim yarattı? Ateşi tutuşturmak için hammadde olarak kullanılan ağacı, odunu kim varetmiştir? Yukarıda bitki yetiştirme olayından sözetmiştik. Ağaç da bu bitki yetiştirme faaliyetinin bir alanıdır. Üstelik okuduğumuz ayetlerin ilkinde yeralan "ağacını" ifadesi ile dikkatlerimiz diğer önemli bir noktaya çekiliyor. Eski araplar iki ağacın dallarını birbirine sürterek ateş yakarlardı. Bu yöntem o gün olduğu gibi günümüzün ilkel toplumları tarafından da kullanılıyor. Bu yüzden ateşin tutuşması olayı o günkü arapların gündelik deneyimlerine daha yakın, daha dikkat çekici bir olaydı. Ateş mucizesi ve araştırmacı bilginlere göre sır olan niteliği halâ araştırma, gözlem ve ilgi konusudur. Söz ateşten açılmışken ayet, ahiretteki cehennemin ateşine dolaylı biçimde değinen bir hatırlatma yapıyor. Okuyoruz: "Biz onu hem düşündürücü, ibret verici bir uyarıcı, hem de ihtiyacı olanlar için bir yararlanma kaynağı olarak yarattık: ' "Uyarıcı", yani cehennem ateşini hatırlatan bir uyarıcıdır o. Ayrıca onu ihtiyacı olanlar için, özellikle yolcular için bir yararlanma kaynağı olarak yarattık. Bu işaret, bu ayetin ilk okuyucularının vicdanlarında derin etki meydana getirecek nitelikte idi. Çünkü onların gündelik hayatlarında, yaşama süreçlerinde canlı, somut anlamı olan bir realiteyi simgeliyordu. Ayetler, iman etmeyi haykıran, kalplere ve zihinlere kolayca işleyen bu gerçekleri ve sırları gözler önüne serdikten sonra dikkatlerimiz bu gerçeklerin dayanak noktasını oluşturan gerçeğe çevriliyor. Bu gerçek Allah'ın varlığı, yüceliği ve Rabb'lığı gerçeğidir. Bu gerçek insan fıtratına güçlü bir etki ile yöneliyor. Ayrıca Peygamberimize bu gerçeği canlandırması, hakkını vermesi ve vakit geçirmeden onunla kalpleri kamçılaması yolunda kesin direktif veriliyor. |