Durumu: Medine No : 2797 Üyelik T.:
27 Temmuz 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
218 Konular:
66 Beğenildi:4 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Cvp: Önemli Enfeksiyon Hastalıkları AIDS Human Immunodefficien Vırus (HIV)’ünün neden olduğu, Acquired Immuno Deficien Syndrome (AIDS) kelimelerinin baş harflerinden oluşmuş bir infeksiyon hastalığı olarak tanımlanır. Hastalığın oluşumunda temel neden, kişinin infeksiyonlarda hastalığa karşı koymada yetersizlik ve infeksiyona karşı savaşamama durumudur. Hastalık ilk kez 1981 yılında tanımlanmış olup, şu anda 36 milyon kişinin mücadelesidir. Hastalığın dünyada ve ülkemizdeki durumu nedir? Hastalık tüm dünyada yaygın bulunmakla birlikte, infeksiyonun görülme sıklığı ülke ve bölgeden bölgeye farklılık göstermektedir. Tüm dünyada günde 16.000 ve dakikada 11 yeni olgu saptandığı bildirilmektedir. Tüm olguların %94’ü gelişmekte olan ülkelerde olup, %86’sı Sahra-altı Afrika, Güney ve Güneydoğu Asya’dadır.
Tanımlandığı tarihten günümüze hastalığın görülme yaşı 20’den 15’e inmiş, %20 olan kadın/erkek oranı %45-50 olmuştur. Türkiye’de ilk AIDS olgusu 1985’te saptanmıştır. Ülkemiz Aralık 1999 verilerine göre, olguların %74’ü erkek ve %26’sı kadındır. 1992 yılından itibaren olgu sayılarında hızlı artış olmuştur. Bu artışın nedenleri ; nüfusun genç olması, cinsel yolla bulaşan hastalıklar dahil bilgi eksikliği, turizm sektörünün gelişmesi, yurt dışında çalışan sayısının çok olması ve artması, damar yolu ile uyuşturucu kullanımının artmasıdır. Eldeki veriler, olguların %78’inin 15-49 yaş arasında olduğunu göstermektedir. Tüm dünyada ilk saptandığı andan itibaren 21.8 milyon kişi bu hastalıktan hayatını kaybetmiştir. Dünyadaki HIV/AIDS olgu sayısı 2000 yılı itibarı ile 36.1 milyona ulaşmıştır. Türkiye’de, 2000 yılı verilerine göre 1141 HIV olgusu bulunmakta, ancak gerçekte bu sayının çok daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir. AIDS hangi yollarla bulaşır? Hastalığın bulaşması üç ana yolla olmaktadır. Cinsel ilişki ile bulaş yolu en önemli yol olup; homoseksüel, heteroseksüel (kadın-erkek), biseksüel (her iki cinsle ilişki kuran), vaginal, oral, anal temasla bulaş olabilir. Yapılan incelemeler, özellikle gelişmekte olan ükelerde, cinsel yolla bulaşların %45-50’sinin heteroseksüel (normal kadın-erkek ilişkisi) ilişki sonrası olduğunu göstermektedir. Semen veya kan ile temasa neden her türlü aktivite bulaş nedeni olabilir. Tek bir cinsel temas bile yeterli olup, sayı artınca risk artar. Birden fazla partneri olanlar, sık eş değiştirenler, damar yolu ile uyuşturucu kullananlar, hemofili ve diğer kanama bozukluğu nedeni ile sık kan verilen kişilerle cinsel temas durumunda bulaş riski artar. Kan ve kan ürünlerinin alımı, ortak enjektör kullanımı, organ-doku nakilleri, sağlık çalışanlarına infekte iğne batması ve mukozalara infekte kanın teması ile bulaş olabilmektedir. Ancak tüm kan ve kan ürünleri 1985’ten itibaren HIV/AIDS açısından düzenli olarak test edilmeye başlandığından, kan ve kan ürünleri ile bulaş riski dramatik olarak azalmıştır. Bilinen üçüncü bulaş yolu ise, infekte anneden bebeğe olan bulaştır. HIV(+) anneden gebelik süresinde, doğum sırasında veya doğum sonrası emzirme döneminde bulaş olabilmektedir. Hangi durumlarda bulaş olmaz?
Sadece kan, semen ve vaginal sekresyonlar bulaştırıcıdır. AIDS hastaları ile normal yaşamdaki temaslarda hastalık bulaşmaz. Dokunma, el sıkışma, sarılma ile, aynı saunayı, havuzu, banyo ve tuvaleti kullanma, ortak giysi kullanma, telefon kulaklığı, gözyaşı, ter ile, sivrisinek, böcek, arı sokması ile bulaşma olmaz.
Şüpheli bir temas durumunda ne yapılmalıdır?
HIV/AIDS açısından riskli davranışlarda bulunmuş olan kişiler, öncelikle konunun uzmanlarına danışarak, hastalığı edinme risklerinin ne olabileceği ve neler yapması gerektiği konusunda bilgi edinmelidirler. Virüsün, vücuda alınışından sonraki 6-12 haftada ELISA testi ile yapılan incelemelerde virüse karşı oluşan antikor testleri pozitifleşmektedir. Şüpheli temas sonrasında bu süre geçmeden yapılan tetkiklerde antikor saptanamayacağından, kişide yalancı rahatlama oluşturabilir. Bu süre sonrasında testler negatif çıkarsa, 6. ve 12. aylarda testin tekrarı önerilmektedir. HIV/AIDS hastalığından nasıl korunulabilir? Halen AIDS tedavisinde başarıların sınırlı olması ve etkin bir aşının bulunmaması nedeniyle bu infeksiyondan korunma, virüsün bulaşmasının önlenmesi temeline dayanmaktadır. Bulaşmanın önlenmesindeki ilk adım, toplumun hastalığın bulaş yolları konusunda bilgilendirilmesi ve eğitimidir. En önemli bulaş yolu olan cinsel ilişki olduğundan, çok eş değiştirme veya çok sayıda eş değiştiren kişilerle cinsel temas gibi, cinsel yaşamdaki riskli davranışlardan kaçınılması gerekmektedir. Korunmada önemli nokta, tek eşle , güvenli cinsel yaşamdır. Sağlıklı görünüp, HIV virüsü taşıyanların hastalığın bulaşmasında en büyük etken olduğu unutulmamamlıdır. Kaput (kondom) kullanımı bulaş riskini tümüyle azaltmayabilir. İğne veya cerrahi alet gibi, kesici-delici araçların ortak kullanımından kaçınılmalı, iğnelerin tek kullanımlık olmasına ve aletlerin sterilize edildikten sonra kullanılmasına dikkat edilmeli, ortak kesici alet kullanımından kaçınılmalıdır. |