Cvp: İbni Teymiyye'den Vehhabi ve Selefileri Rezil eden Nakiller!
24El bezzar demiş ki :
Biz onu dünya lezzetleri ve nimetlerinden bahsederken, dünyalık sözlerle meşgul olurken ve maişeti için insanlardan bir şeyler isterken hiç görmedik Bilakis bütün himmetini âhiret için ve Allah'a yaklaştıracak şeyler için sarfederdi"
25Hafız ez-zehebi demiş ki :
Onun cesareti darb-ı mesel olmuştur O bu cesaretiyle büyük kahramanlarla benzerdi" Tatar komutanı Gazan Han müslümanların memleketlerini ve topraklarını istila ettiğinde onun müslümanları ve sultanı Gazan'a karşı Allah yolunda savaşa teşvik etmesi en güzel şekilde onun kahramanlığı anlatır Gazan ile karşılaşmış onu kınamış ve karşı çıkmıştır Bu karşılaşma hakkında enteresan şeyler anlatılmıştır
26Muhammed ebu Zehra demiş ki :
1 — O, âlimlerle karşılaşırken inandıklarını olduğu gibi açık¬lardı Burada Allah'ın rızâsı ve hak sevgisinden başka hiçbir şeye önem vermezdi İnsanlar, ister kızsınlar ister memnun olsunlar, onun için birdi
2 — Ihlâsmı ve kendisini yok edişini gösteren kusur, onun hak yolunda her şeyiyle, hattâ kılıca sarılarak yapmış olduğu cihad'dır Doğru bulduğu fikri duyurmak için her türlü sıkıntılara, hem düş¬manlarından, hem de dostlarından gelen eziyetlere ve sürekli mah¬kûmiyetlere katlanmıştır
3 — İbni Teymiyye'nin ihlâsını, nefsi arzulardan uzak oluşunu ve nezahetini gösteren üçüncü husus, kendisine kötülük edenleri affedişidir O, kendisini zindana atan âlimleri, onların boyunlarını vurdurma imkânına sahip olduğu halde, affetmiş ve hapishanede ölürken bile kendisine zulmedenleri bağışlamıştır
4 — İhlâsınm bir neticesi olarak, dünyanın zînet ve mevki'lerinden uzaklaşmış, hiçbir makama tenezzül etmemiş ve bu konuda kimseyle çekişmemiştir îlmî tetkik, vaaz ve müderrislikle iktifa et¬miştir Birçoklarının yarış yaptıkları başkan olma hevesine asla ka¬pılmamıştır Dolayısıyla yalnız Allah'a bağlanmış ve kurtuluşu sa¬dece O'ndan beklemiştir Allah da onu kurtarmıştır Bu hususta Zehebî şöyle der:
«Onu bir yây'la nice felâketlere atmışlardır Fakat Allah kur¬tarmıştır Çünkü O, daima dilinden tevhidi bırakmaz, Allah'a çok sığınır, bütün kalbiyle tevekkül eder ve maneviyat kırıklığına asla uğramazdı Devam ettiği bazı duâ ve zikirleri de vardı»
27Muhaddis İbn hacer el askalani demiş ki:
"Onun hakkında söylenen sözlerin birçoğu nefsi birtakım mülahazalar ile söylenmiştir Onun eserleri kendisini tecsim ile suçlayanları haksız çıkaracak sözlerle doludur
28Fikirleri hakkında Muhaddis İbn hacer el askalani demiş ki:
"Bir adamın fikirlerini onun meşhur kitaplarından araştırmak ve onun fikirlerini nakledenlerin güvenilir olanlarının sözlerine itimat etmek ilim ve akıl ehline yakışan ve gereken bir tutum ve davranıştır"
29Şâfiî mezhebinden İmam Salih b Ömer el-Buhıtkînî (868/1463-1464) demiş ki :
"Ben İbn Teymiyye'nin bu zamana kadar okuduğum kitaplarında onun küfrünü, zındıklığını gerektirecek bir sözüne rastlamadım Onun kitaplarında kişiyi ilim ve dinde yükseltecek bid'atçılar ve sapıklarla mücadele gibi meziyetlere rastladım
30Hanefi mezhebinin imamlarından Abdurrahman b Ali (835/1431-32)demiş ki :
"İbn Teymiyye'den onun küfrünü, fıskını ve dinde çirkinliğini gerektirecek bir şey nakledilmemiştir"
31Hanefî mezhep âlimlerinden Bedruddin el-Aynî (855) demiş ki :
"Kim onun kâfir olduğunu söylerse o kâfir olur Kim onu zındıklığa itham ederse o zındıktır Bu sözler ona nasıl nisbet edilebilir? Onun kitapları her tarafta yayılmıştır ve onun kitaplarında sapıklık ve tefrikaya işaret eden hiç bir şey yoktur"
32İmam Ez-zehebi demiş ki :
İskenderiye'de tutuklu iken Sebte valisi, ondan ezberindeki hadisleri ravilerini değerlendirmek suretiyle yazıp göndermesini ve bunların rivayeti için kendisine icazet vermesini istedi İbn Teymiyye ezberindeki hadislerden on varak kadar isnadlarıyla birlikte yazıp gönderdi Bu gönderdiği rivayetleri ve ravi değerlendirmelerini en büyük muhaddis bile onun kadar mahir yapamazdı Tabakat ve hadis usulü ilimlerinde tam bir uzmanlığı vardı Al-i ve Nazil isnadları, sahih ve sakim isnadları metinleriyle beraber çok iyi bilirdi Onun döneminde bu konularda onun kadar, hatta onun ilmine yaklaşabilen bir âlim yoktu Ezberindekini takdim edişindeki mahareti hadisten delil çıkarmadaki gücü gerçekten hayret uyandıracak derecedeydi Kütüb-i Sitte ve Müsned'i çok iyi biliyordu, öyle ki onun hakkında şöyle söylenmiştir: "İbn Teymiyye'nin bilmediği hadis, hadis değildir" Yine de unutulmamalıdır ki ilmi bütünüyle ihata Allah'a mahsustur Ancak onun diğer âlimlerden farkı, onun ilmi denizden avuçlaması diğerlerinin ilmi küçük kanallardan alıyor olmasıdır
33Hafız el-Berzalî (738/1337-1338) demiş ki :
"tefsir hakkında konuşmaya başlayınca insanlar onun bu konudaki bilgisinin çokluğu, üslubunun güzelliği, bir konudaki görüşleri değerlendirişinin isbatı, zayıf ve batıl görüşleri tesbit edişindeki kabiliyeti ve her ilimdeki mahareti karşısında şaşkınlığa kapılırdı Onu dinleyenler onu hayret ve beğeniyle dinlerdi
|