Hz. Zeynep Kerbela'yı Haykırıyor !!
İbn-i Ziyad'ın Karşısında:
İbni Ziyad, Hz. imam Zeynel Abidin ve Zeyneb'in hükümet konağında huzuruna gelmeleri için plan hazırlamıştı. O, hükümet konağında hazırladığı geniş bir toplantıda Peygamber'in Ehl-i Beytini küçük düşürmeyi amaçlamıştı. Bu vesileyle kendisini büyük bir makama ulaştırmayı ve Hz. Zeyneb'in halkı galeyana getiren sözlerinin etkisini azaltıp, yok etmeyi hedeflemişdi. Esirler hükümet konağına getirilmeden önce Ibn-i Ziyad, gösterişli bir elbise giyerek tahtına oturdu. O psikolojik olarak kompleksli bir insandı. Hayatı boyunca, karanlık bir geçmişe sahip idi. Bundan dolayı da Kerbela olayı onun için kazanılmış büyük bir askeri başarı sayılıyordu. İbn-i Ziyad bir kaç tane alçak Kûfelli eşrafla konuşuyordu ki birden esirler konağa girdiler. İbn-i Ziyad büyük bir savaşın fatih komutanı edasıyla, esirleri görünce kahkahayla gülerek şöyle söylendi:
. "Sizler; Yezid'in adil hükümetine karşı ayaklanan güruhun kalıntılarısınız.’’
Esirlerin önünde Hz. Imam Zeynel Abidin ve Zeyneb vardı. Hz. Zeyneb, zalim İbn-i Ziyad'ın durumuna bakınca, onun Ehl-i Beyt'in moralini bozmayı amaçladığını hemen fark etti. İbn i Ziyad Hz. Zeyneb'e dönerek şöyle dedi: ‘‘Allah 'a şükürler olsun ki, Allah sizi rüsva etti ve yalanınızı ortaya çıkardı.’’
O, bu sözü söylemekle Kerbela kahramanı Zeyneb'i susturacağını düşünmüştü. Bu ani ve saldırgan tutum başkasına yapılmış olsaydı, şüphesiz etkili olurdu ancak Hz. Zeyneb cesaretle şöyle cevap verdi: "Allah'a şükürler olsun ki Peygamber/ini göndererek bizi aziz ve değerli kılıp bütün kötülüklerden temizledi. Gerçek şudur ki Allah, alçak ve kötü insanları rüsva eder. Ancak fasık ve kötü amel sahipleri ya/an söyler, biz de böyle insanlardan değiliz ve böyle insanlar da bizden değildir."
Hz. Zeyneb'in bu peşin cevabını duyan İbniZiyad çok rahatsız olup şöyle dedi: "Gördün mü Allah kardeşine ne yaptı?’’
Hz. Zeyneb buyurdu: ‘‘Biz, Allah'tan iyilik ve güzellikten başka birşey görmedik. Allah onlara şehadeti takdir etmişti. Onlar da isteyerek alın yazılarına koşarak gittiler. Kıyamet günü Allah onları sizi adaletini icra etmek için aynı yerde toplayacaktır. Kendi yaptığına bak o zaman kıyamet gününde kimin lehine hüküm verileceğini kimin kurtulacağını bileceksin. Ve kurtuluş doğruların olacaktır... Ey Mercane'nin oğlu! Anan yasında ağlasın senin!" Hz. Zeyneb bu sözleriyle mağrur zalim Ibni Ziyad’ı perişan etti. Bu sözler, aslında bütün zalimleri mahkum ediyordu. Çünkü Allah yolunda şehid olmayı iyilik ve güzellik olarak nitelemişti. Gerçekten de bir insanın, yüce bir dava uğruna şehid olması güzelliğin ve iyiliğin zirvesidir. Ancak Fatama-yı Zehra'nın kızının konuştuğu zalim idareci gurur ve kibirden vazgeçip hemen pes edecek biri değildi. O delicesine bağırarak şöyle dedi: ‘‘Allah asi Hüseyn'i öldürerek bizim kalbimizi rahatlattı."
Hz. Zeyneb hemen karşılığını verdi: ‘‘Evet canıma yemin ederim ki, bizim büyüklerimizi öldürdün ailemizi perişan ettin. Dallarımızı kestin, kökümüzü yok etmeyi amaçladın. Eğer bunlarla kalbin rahat olmuşsa çok iyi rahatlık bulmuşsun’’.
İbn-i Ziyad Hz. Zeyneb'in bu sözleri karşısın da derin bir düşünceye daldı ve sonra şöyle dedi:
"Bu kadın babası gibi sözlerini şair gibi kafiye ve uyum içerisinde söylüyor…’’ |