Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08 Ocak 2009, 14:27   Mesaj No:3

karlofca61

Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:karlofca61 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 136
Üyelik T.: 11 Eylül 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 115
Konular: 34
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Hutbe:Yaşlılara saygı dinimizin emridir

Yaşlanmayı durdurabilir miyiz?
Yaşadığımız yüzyıl içerisinde sürekli artan sıhhi tesisat ve gıda kalitesi modern tıpla birleşince pek çok ülkede hayat beklentisi 70 yaşın üzerine çıktı. Sağlık istatistikleri 2050 yılına kadar 90 yaşını gören insanların sayısında iki kattan fazla bir artış öngörüyor. Hücrelerin nasıl yaşlandığının moleküler biyolojiyle keşfedilmesi sayesinde, belki de bugün 10 yaşının altında olan çocuklarımız hayatları boyunca iki kez yüzyıl değişimi yaşayabilecekler. Bu sorunun cevabı büyük bir ihtimalle kromozomların sonlarını tamir eden telomere adı verilen enzimde yatıyor. Telomere’ler her hücre bölünmesinde biraz daha kısalıyor ve sonuçta hücre bölünmesi duruyor ve ölüyor. Genetik biliminde 1998 yılında yaşanan diğer büyük bir başarı ise embriyonik kök hücrelerin keşfedilmesi oldu. Vücuttaki diğer bütün hücrelerin türediği bu hücreler, ileride insanlara vücut dışında üretilen yedek organlar sağlayacak. Kalp, böbrek veya karaciğer gibi bir organın iflas etmesi nedeniyle yaşanan ölümler 20. yüzyıl hastalığı olarak hatırlanacak. Bu organların özellikle yaşlıların daha kaliteli bir hayat sürmelerini sağlaması bekleniyor. Ancak şu anda yaşamakta olan bizler için durum pek parlak değil. Hastalıklardan nasibini almış, hayat tarzı nedeniyle vücuduna pek çok zarar vermiş 20. yüzyıl insanı için yapılacak fazla bir şey yok.
Alıntı ile Cevapla