namaz surelerı arapca ve turkce 5
Kureyş Sûresi: قُرَيْشٍ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ لِإِيلَافِ قُرَيْشٍ • إِيلَافِهِمْ رِحْلَةَ الشِّتَاء وَالصَّيْفِ • فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هَذَا الْبَيْتِ • الَّذِي أَطْعَمَهُم مِّن جُوعٍ وَآمَنَهُم مِّنْ خَوْفٍ • Okunuşu: Li'î lâf i Kureyş'in. Ilâfihim rihleteşşitâi ves-sayf. Felya'büdû rabbe hâzelbeyt. Ellezî et'amehüm min cû'in ve âmenehüm min havf. Anlamı: Kureyş kabilesinin yaz ve kış yolculuklarında uzlaşması ve anlaşması sağlanmıştır. Öyleyse kendilerini açken doyuran ve korku içindeyken güven veren bu Kâbe'nin Rabbine kulluk etsinler. Maûn Sûresi: الْمَاعُونِ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ أَرَأَيْتَ الَّذِي يُكَذِّبُ بِالدِّينِ • فَذَلِكَ الَّذِي يَدُعُّ الْيَتِيمَ • وَلَا يَحُضُّ عَلَى طَعَامِ الْمِسْكِينِ • فَوَيْلٌ لِّلْمُصَلِّينَ • الَّذِينَ هُمْ عَن صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ • الَّذِينَ هُمْ يُرَاؤُونَ • وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ Okunuşu: Ere'eytellezî yükezzibü biddîn. Fezâlikel-lezî, yedu'ulyetîm ve (â yehüddü alâ ta'âmilmiskîn. Fe-veylün lilmüsallîn. Ellezîne hüm an salâtihim sâhûn. El-lezîne hüm yürâûne. Ve yemne'ûnelmâ'ûn. Anlamı: Ey Muhammedi Dini yalan sayanı gördün mü? Öksüzü kakıştıran, yoksulu doyurmağa yanaşmayan kimse İşte odur. Vay o namaz kılanların haline ki: Onlar kıldıkları namazdan gâfildirler. Onlar gösteriş yaparlar. Onlar (eğreti olarak) basit şeyleri dahi vermezler. Kevser Sûresi: الْكَوْثَرِ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ • فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ • إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ Okunuşu: İnnâ a'teynâkelkevser. Fesalli lirabbike ven-har. İnne şânieke hüvel'ebter. Anlamı: Ey Muhammedi Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir. Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes. Doğrusu adı sanı ortadan kalkacak olan, sana kin tutan kimsedir. Kâfirûn Sûresi: لْكَافِرُونَ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ • لَا أَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ • وَلَا أَنتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ • وَلَا أَنَا عَابِدٌ مَّا عَبَدتُّمْ • وَلَا أَنتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ • لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِيَ دِينِ Okunuşu: Kul yâ eyyühelkâfirûn. Lâ a'büdü mâ ta'büdûn. Ve lâ entüm âbidûne mâ a'büd. Ve lâ ene âbidün mâ ebedtüm. Ve lâ entüm âbidûne mâ a'büd. Le-küm dînüküm veliye dîn.
Anlamı: Ey Muhammedi De ki: "Ey inkârcılar! Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Benim taptığıma da sizler tapmazsınız. Ben de sizin taptığınıza tapacak değilim. Benim taptığıma da sizler tapmıyorsunuz. Sizin dininiz size, benim dinim banadır." Nasr Sûresi: النَّصْرِ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ إِذَا جَاء نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ • وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجًا • فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ إِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا Okunuşu: İzâ câe nasrullâhi velfeth. Ve reeytennâse yedhulûne fî dinillâhi efvâcâ. Fesebbih bihamdi rabbike vestağfirh, İnnehü kâne tevvâbâ. Anlamı: Ey Muhammedi Allâh'ın yardımı ve zafer günü gelip; insanların Allâh'ın dinine akın akın girdiklerini görünce, Rabbini överek teşbih et; O'ndan bağışlama dile, çünkü O, tevbeleri dâima kabul edendir.