Konu Başlıkları: Allah İçin Sevmek (Vaaz)
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05 Şubat 2009, 22:22   Mesaj No:2

Minam

Medineweb Usta Üyesi
Minam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Minam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2893
Üyelik T.: 03 Ağustos 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Van
Mesaj: 293
Konular: 94
Beğenildi:22
Beğendi:16
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Allah İçin Sevmek (Vaaz)

İman kalpte olur, imanın gereği olan amellerde yapılır ise Yüce Allah böyle insanların kalbine gerçek sevgiyi yerleştireceğini bildirmektedir. İlgili ayette şöyle buyrulmaktadır. “İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman, onlar için bir sevgi kılacaktır.”[7] Yukarıda zikretmiş olduğumuz hadisle ayeti birleştirir isek, İman edilirse ve Yaratanın isteği ameller yerine getirilir ise sevgi kalpte var olacak, Sevgi kalpte bulunduğu müddetçe ve bu sevgi ile inananlar sevilirse iman kamil olacaktır.
Allah için sevilmenin bir karşılığı vardır. Oda Allah tarafından sevilmektir. Bu sevginin yolu ise öncelikle Alemlere rahmet olarak gönderilen, Ümmeti olmakla şeref duyduğumuz gözümüzün nuru gönlümüzün sultanı Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendimize tabi olmaktan, O’nun sünnetine uymaktan geçmektedir. Yüce Rabbimiz bu hususu ayet-i kerimede şöyle bildirmektedir.
قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
“(Resûlüm! ) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”[8] Allah-u Teala tarafından sevilen bir insanı alem sevmektedir. Tekrar tekrar ifade etmek gerekirse Sevgimizin temelinde Allah Rızası olması kendi lehimizedir.
Gönülde sevgi olmayınca etrafta hiçbir kimselerde olmayacaktır. İnsanları bir araya getiren sevgidir. Kaba davranışlı olanlar, gönül kıranlar dünyada kendilerini yalnızlığa mahkum etmişlerdir. Yüce Yaratan Sevgili Peygamberimize hitaben bizlere şöyle buyurmaktadır. “O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.”[9]
İnsanoğlu sevgiye, sevmeye sevilmeye muhtaçtır. Sevilmeyen insanlar içe kapanık olurlar, insanlarla iletişim kuramazlar. Sevmeyen insanlar etrafa neşe vermezler, onlarla hiç kimse beraber olmak istemez. Sevgisiz bir kalp olmaz. Sevgisiz bir gönül boş bir kap gibidir. Sevgiyi kalbe yerleştirene sevmek ise Sevgilerin en büyüğüdür. Bu sebeple her neyi seviyorsak sevelim işin özünde Allah sevgisi olsun. O zaman sevgilerimiz asıl anlamına kavuşacaktır.
Bu yaşama bir kez gelmekte ve ayrıldıktan sonra bir daha dönme imkanı bulamamaktayız. Ölüm yakaladıktan sonra keşkeleri sıralasak da hiçbir fayda elde edemeyeceğiz. Bu sebeple Yunusun şu mısrasına kulak vermeliyiz.
"Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim, sevilelim
Dünya kimseye kalmaz."

Ana-babasını, eşini, çocuğunu, işini, arkadaşını ve insanları Allah için seven onlardan gelenlere daha rahat katlanacaktır. Temelinde Allah olan her şeyde bereket vardır. Sevgilerinde bereketlenmesi için Allah için sevmeye hepimiz mecburuz. Bu dünyaya kavga etmeye gelmedik. Bu dünyaya hayatımızı perişan etmek için, ahiretimizi hüsrana ulaştırmak için gelmedik. Bu dünyaya sevmek ve sevilmek için geldik. Bu dünyaya huzur ve mutluluk bulmak için geldik. Yunus Emre bu hususu şöyle dizeleştirmektedir.
"Ben gelmedim davi için
Benim işim sevgi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmağa geldim."

Vaazımızı İmam-ı Müslim’in kitabında yer alan ve Sevgili Peygamberimizin anlatmış olduğu bir menkıbe ile sonlandırıyorum. Ebu Hureyre’den rivayetle Efendimiz şöyle bir olayı bizlere aktarmıştır. «Bir adam başka bir köydeki kardeşini ziyaret etmiş. Bunun üzerine Allah onun için yoluna bir gözcü melek oturtmuş. Adam meleğin yanına gelince (ona) :
— Nereye gitmek istiyorsun? diye sormuş. Adam :
— Şu köydeki kardeşime gitmek istiyorum! cevâbını vermiş. Melek :
— Onun üzerinde ıslâhına çalıştığın bir nimetin var mı? diye sormuş. Adam :
— Hayır! Şu kadar var ki, ben onu Allah (Azze ve Celle) için sevdim, cevabını vermiş. Melek :
— O halde ben senin o kardeşini Allah için sevdiğin gibi, Allah da seni sevdiğini bildirmek üzere Allah'ın sana gönderdiği elçiyim.» demiş.[10]
Yüce Rabbim bizleri Kendi Rızası için sevenlerden eylesin. Bizi birbirimizden ayırmasın. Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olun.
Vaiz
[1] Tevbe, 9/24
[2] Bakara, 2/165
[3] Fetih, 26/49
[4] Buhârî, Îmân 9
[5] Buhâri, Ezan 36
[6] Riyazü’s-Salihin, Hadis No. 379
[7] Meryem, 19/96
[8] Al-i İmran, 3/31
[9] Al-i İmran, 3/159
[10] Müslim, Birr, 38

Alıntı ile Cevapla