hoş geldin ya kadir
Hasretiz sana ya kadir hoş geldin!
Göklerin gönüllerinden gelen dost!
Sen bizi arasın, bizde seni!
Toprağın suya hasretindeki heyecanla;
Irmağın denize koşması gibi hoş geldin!
Hastaya çare, doktor gibisin!
Mecnuna Leyla gibi bize hoş geldin!
Gönül iklimlerimizin gülistanları kurudu,
Rahmetin katreleriyle sulamak için hoş geldin!
İstiğfar elbiselerimizle bezendik,
Gönül duvarlarımızı senin için beyaza boyadık,
Sevgi kandillerimizin mütevaziliğinde.
Ey kehkeşanlar aleminden gelen dost hoş geldin!
Zaman makberi hatırlatırken dünyamızda,
Bir bengisu sakisi olarak hoş geldin!
Filizlenen fidanlarımızın tarlasına,
Edep tohumları atmak için hoş geldin!
Amel kuşlarımız avlandı, kafeslerde teşirde,
Hürriyet aşıklara azat için hoş geldin!
Müminlik vasfını mühredebilmek adına,
Kadını ve erkeği haza insan yapmaya hoş geldin!
Bilmem kaç insan onanacak kadrin kıymetiyle,
Bin ay ile müjdelenen bir dille bize hoş geldin!
Ruh-ul-kuds ve Cebrail emin!
Bize en güzel duygularla hoş geldin!
Size ikram, size ihsan sunuyoruz,
Gönlümüzden coşarak doluyoruz,
Rabbimizden gelen cennet-i firdevs’in...
kokularını soluyoruz.
Zat-ı şahaneyi enfüsümüzde yaşarken,
Ey alemlerin misafiri hoşgeldin!
Bir serkeş ev sahibi olmamızı bağışlayın!
Size ikram edecek gönül taamlarını...
pek hazır edemedikte,
çam sakızı çoban armağanı var olanı,
paylaşacağız birlikte.
Rabbimin hoş misafirleri hoşgeldiniz!
Varıdatı sır yani