kişilere sadace tarihi okumak ve kabul etmek kalıyor.. anlatılan tarih içinde bin bir türlü bilmeceyi saklıyor.. tarihi , tarihsel süreçte şekillendirenler var.. tarih şöyle bilinmelidir diye bir tarih oluşturuluyor gelecek nesillerin zihninde..ve her yetişen nesil kendinden önceki yüz yıllık tarihi ,bilmesi gerekli olduğu kadarını eğitim sürecinde öğrenmiş oluyor..ya doğru,ya yalnış yada eksik... gelelim osmanlı tarihine..o bir tarih değil..bir hakikat.. bir imparatorluk.. saltanatlığıyla devamlılığını koruyan bu imparatorluğun paişahları çocuk yaşlarından itibaren lala eğitimiyle yetişmişlerdir.
[B]Küçük yaştaki şehzadelerin eğitimi için tayin edilen hocalar; onların dini
manevi eğitimlerinden sorumluydular. Şehzadelerle birlikte sancağa çıkar ve onlara fıkıh hadis kelam tefsir ilimlerinin yanında tarih
astronomi
coğrafya kimya matematik gibi dersleri de okuturlardı. Ayrıca öğrencinin kabiliyetine göre manevi ve tasavvufi dersler verilirdi. Nitekim Molla Hüsrev ve Molla Fenari’den sonra bir maneviyat eri olan Akşeyh hazretlerinden ders alan II. Mehmet (Fatih) dünyanın en başarılı hükümdarlarından biri haline gelmiş
Akşeyh hazretlerinin yönlendirmeleri ve manevi nüfuzuyla İstanbul'un fethi Osmanlı devletine müyesser olmuştur.
bu sadece şehzadelerin almış olduğu derslerden bir bölümü..bunun yanında idari ilimler,yönetim,spor ve bir çok alanda bilgi sahibidirler.kii bu ilimler 17 -20 yaşlarında tamamlanmış oluyordu. olaya bide bu açıdan bakın..emin olunmayan bilgiler üzerinden bir tarihe dil uzatılmamalı.ve o uzun imparatorluk hayatında tabi hatasıyla,sevabıyla ,günahıyla yöneten padişahlar olacaktır. NOT:İNZAR a AİT BU MESAJ ÇÖPTEN GERİ ALINMIŞTIR..ÖZÜR..