RE: İlim Öğrenip Onunla Amel Edelim
sizi cümlenizi tenzih ederek konuyu genişletmek amacıyla... Meselenin psikolojik yönü
Gördüğümüz kadarıyla, “Din ile ilim çatışır mı, çatışmaz mı?” Münakaşalarını sürdürenlerin çoğu ölümü unutmak, ibadetten kaçmak, âhireti düşünmek istemeyen kimseler... Onlardan birisine soruyorsunuz:
Her nimet bir teşekkür ister, değil mi?
Evet,
diye cevap veriyor.
Devam ediyorsunuz:
Bu şükrü yapmamak nankörlüktür, değil mi?
Cevap yine aynı yolda:
Elbette!..
“Pekalâ”,
diye sürdürüyorsunuz konuşmanızı, “Saatteki hızı yüz bin kilometreyi aşan bu arz küresi üzerinde seni yıllardır gezdiren, her nefeste kanını temizlettiren, ruhunu akıl, hâfıza ve hissiyatla..., bedenini de el, ayak, mide, ciğer... gibi maddî organlarla donatan Allaha şükür ve ibadet etmen gerekmiyor mu?”
Bu sorunuz karşısında ne diyeceğini şaşırıyor ve Söyle bakayım, dinimize göre tüp bebek yapılabilir mi?”
gibi konuyla hiç alâkası olmayan bir soru atıyor ortaya. Böylece meseleyi saptırmak ve sahadan uzaklaşmak istiyor. Sanki, siz o soruya cevap veremeyince onun Allaha karşı teşekkür borcu ve ibadet mükellefiyeti kalkacakmış gibi... bilime hizmet etti diye ibadetlerden muaf olacakmış gibi..
“Din ilme ters düşer mi, düşmez mi?” tartışmalarının altında genellikle bu psikoloji yatar. Genellikle diyorum, çünkü sayıları az da olsa, bu gibi meseleleri öğrenmek için soranlar da yok değil... (sizi tenzih ediyorum)
|