Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17 Mart 2009, 10:37   Mesaj No:14

KARAKÖSE

Medineweb Sadık Üyesi
KARAKÖSE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KARAKÖSE isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5710
Üyelik T.: 18 Aralık 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:45
Mesaj: 326
Konular: 48
Beğenildi:14
Beğendi:0
Takdirleri:53
Takdir Et:
Standart RE: 18.Haftanın Konuğu Algı Bilgelik

Abdulbakinin Sorusu
Akıl kavramını değerlendirirken Müslümanlar için ve gayri Müslimler için akıl diye bölemeyiz. Çünkü bir değerin anlaşılması gerekiyorsa onu herkes aynı şekilde gözleyebilmeli, iyi yada kötü oluşunu aynı şekilde bilebilme zihni alt yapısına sahip olabilmelidir.
Vahiy sadece inananlar için geçerlidir, henüz inanmamış birine vahiyden söz edemezsiniz.
İkincisi bir Müslüman için vahiy kuran iken bir hristiyan için İncil oluverir. Bir Müslüman sorgulamadan nasıl kurana inanmak zorundaysa, bir hristiyanda o şekilde incile inanmak zorunluluğu taşır. Demekki vahiyden önce akıl gelir. Çünkü akıl herkes için geçerlidir.

Müteşabih ayetler konusunda ben gizli bir şey olduklarını düşünmüyorum. Allah anlaşılmayacak sözleri neden kullarına bildirsin. Anlaşılmayacak bir şeyler okumak ne anlam ifade edebilirki. Dolayısıyla müteşabih ayetlerin belki bu gün çözülmemiş olabilir ama anlamı vardır ve birgün çözülecektir.
Müteşabih hadis kavramını söz konusu edersek o zaman tüm hadisleri sahih kabul etmeliyiz. Mesele ben kafamdan bir hadis uydursam ve bu müteşabih hadistir desem inanmak zorundayız desem nasıl olur. Bu sebeple müteşabih hadis kavramı bana mantıklı gelmiyor.