Hz.Ebubekirin Hutbeleri
Hz Ebu Bekir ra, bir hutbesinde Allah Tealâ'ya hamd, sena ve Rasul-i Ekrem sav Efendimiz'e salât ve selamdan sonra şunları söyledi:
“Dikkat edin! Her işin bir doyum noktası vardır Kim o noktaya ulaşmışsa, o ona yeter Kim Allah için bir şey yaparsa Allah ona yeter Size düşen, işlerinizde ciddiyet ve orta yollu davranmaktır Zira orta yollu davranmak kişiyi hedefine daha emin bir şekilde ulaştırır
Dikkat edin! İmanı olmayan kimsenin dini de yoktur Bir şeyi Allah rızası için yapmayan kimseye sevap olmadığı gibi, niyeti olmayan kimsenin de ameli yoktur (Bir ameli işlemeye niyeti olmaksızın yapan kimseye o amelden sevap yoktur)
Dikkat edin! Allah'ın kitabında, Allah yolunda cihad edenler için sevap vaadedilmiştir Bir kimsenin, bu sevabın sadece kendisine mahsus olduğunu düşünmesi doğru değildir O, Allah Tealâ'nın gösterdiği bir ticarettir ki, Allah onunla sizi zillete düşmekten kurtarmış ve hem dünya hem de ahiret şerefini ona bağlamıştır” (Taberî Tarihi, 3/390)
Yine Hz Ebu Bekir ra bir diğer hutbesinde halka şöyle hitap etti:
“Yüce Allah ancak kendi rızası için yapılan amelleri kabul eder Amelleriniz Allah rızası için olmalıdır Bilin ki sizi kurtaracak olan şey, ihlâsla işlediğiniz amellerinizdir Baki olan ahiretinizde muhtaç olacağınız, fani günlerde yaptığınız ibadet ve taatlerdir Allah'a olan itaatiniz, hatalarınızı düzeltmekten ve üzerinize yüklenmiş olan borç ve vazifeleri önceden yerine getirmekten ibarettir
Ey Allah'ın kulları! Ölenlerin, sizden önce geçip gidenlerin hallerinden ibret alın Zalim ve cebbarlar, savaşlarda galebe çalan şöhretli yiğitler nerede? Zaman onları zelil ve hakir etti Artık onların kemikleri çürümüştür Onlar kötü amelleri ile kendileri için hatıralar bıraktılar Yeryüzünü imar eden hükümdarlar nerede? Bizden uzaklaştılar; adları ve şanları unutuldu Sanki hiç yaşamamış gibiler
Bilin ki Allah onlar üzerinde, talep edilecek ve sorumlu tutulacak haklar bırakmış, onlardan şehvet ve arzuları kesmiştir Kendileri geçip gitmiş olsalar da, onların amelleri arkalarında bakidir Dünya servetleri de şimdi başkalarının elindedir Biz onların halefleri olarak dünyada yaşamaktayız Eğer onlardan ibret alarak hayırlı işlerde bulunursak kurtulur; kendimizi beğenir ve mağrur olursak da onlar gibi oluruz
Gençliklerine aldanan güzel yüzlüler nerede? Onlar toprağa döndüler Aşırı hareketleri kendileri için hüsran olmuştur
Şehirler inşa ederek etrafını surlarla çeviren, o şehirlerde hayrete düşüren eserler bırakanlar nerede? Onlar bu eserleri arkadan gelenlere bıraktılar İşte onların konak yerleri altüst olmuş, kendileri de kabirlerinin karanlıklarında kalmışlardır” (Taberî)