RE: Tasavvuf Aleminin Kişilikleri
RİCAL-İ GAYB : Her devirde bulunan fakat herkesçe tanınıp bilinmeyen ve görülmeyen Allah'ın emirlerine tam olarak uyan mübârek büyük zâtlar ricâl-i gayb adıyla isimlendirilmektedir. İmâm-ı Rabbânî Nûr Muhammed Püntî'nin ricâl-i gaybden olduğunu söylemektedir.
ÂBİD: Sözlük anlamı çok ibadet eden kulluk görevlerini yerine getirmede noksansız olmağa çalışandır. Miftâh-un-Necât'ta zikredilen bir hadîs-i şerifte; "Allah'ın harâm kıldığı (yasak ettiği) şeylerden sakın ki insanların en âbidi olasın." buyrulmuştur.Her insan kulluk vazîfelerini yapmak için yaratıldı. Onun için herkes Allah’ı yaratıcı kendisini yaratılmış bilmelidir. Bir kimsenin Allah’a kul olması için O'ndan başka şeylere kul olmaktan ve bağlanmaktan tam kurtulması lâzımdır. Bunun için büyük âlim ve velî İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî vilâyet yâni evliyâlık mertebelerinin sonunun en yükseğinin abdiyyet (kulluk) makâmı olduğunu ifâde etmiştir.
ZÂHİD : Dünyâya düşkün olmayan şüpheli olur korkusu ile mübâh olanların (yâni izin verilenlerin helâl olanların da) çoğundan sakınan kimse mânâsına gelen zâhid İmâm-ı Rabbânî'nin ifâdesine göre dünyâya gönül bağlamadığı için insanların en akıllısıdır. Berîka'da geçen bir hadîs-i şerîfte; "Allah bir kulunu severse onu dünyâda zâhid âhirette râgıb (rağbet eden isteyen) yapar. Ayıplarını ona bildirir." buyrulmuştur.
|