RE: Osmanli Mûsikîsi
3.4. Özel Meşkhâneler. Tek veya toplu olarak hususî mahiyette mûsikî meşki yapılan hoca evleri cemiyetler veya öğrenci koroları Osmanlı İmparatorluğunda mûsikî hocalarının evde ders verme geleneği saray cariyelerinin evlerine derse gönderildiği hocalarla başlamıştır. Gerek erkek gerek kız çocukların mûsikî eğitimi için Enderun'da —öbür konularda olduğu gibi— sadece saraydan değil dışarıdan hocalar da görevlendirilirdi. 17. yy.dan sonra kız öğrenciler öğrenimi zor ve uzun süre alacak sazlarla (özellikle ney ve çöğür) büyük formda sözlü eserlerin meşki için hocaların evlerine gönderilmeğe başlandı.(28) Mehterhâne ile Enderun'un (daha sonra da tekkelerin) kapatılmasından sonra bu adet zaruret halini aldı. Mûsikî-i Osmanî Gülşen-i Mûsikî Dârü'l-mûsikî Terakkî-i Mûsikî ve benzeri isimler altında evlerinde veya uygun bir lokalde hususî meşk veren Kanunî Hacı Arif İsmâil Hakkı Rifat Hoca Kazım (Uz) Abdülkadir (Töre) Kanunî Nazım Udî Fahri (Kopuz) ve Ali Salahî Bey'ler gibi tanınmış mûsikî üstadları ilk defa Bolahenk Nuri Bey'in (1834-1910) açtığı yolu devam ettirdiler. Hem eğitim hem konser amacıyla kurulmuş olan derneklerin başında ise 1916-1931 yılları arasında çalışan Osmanlı mûsikîsinin ilk toplu icra plaklarını dolduran ayrıca yurt içinde ve dışında ciddî konserler veren Dârüttalîm-i Mûsikî Cemiyeti gelir. 1926'da Maarif Nazırı M. Necati tarafından yasaklanıncaya kadar okullarda da verilen Türk mûsikîsi dersleri bazen Dârüşşafaka' da Zekaî Dede Dârülmuallimât'ta Medenî Aziz Efendi gibi büyük Bestekârlar tarafından yürütülmüştü.
|