RE: Osmanli Mûsikîsi
4. Tarihî Akışı
4.1 Gelişme Yayılma ve Tesirleri
Osmanlı mûsikîsinin gelişme safhaları İmparatorluğun siyasî ve iktisadî gelişme safhalarıyla her zaman paralellik göstermemiştir. Osmanlı devletinin henüz kurulup teşkilatlanmakta olduğu dönemde önceki Türk devletlerinden devralınan büyük kültür mirası içinde askerî tasavvufî ve ferdî icra alanlarında bin yıldır geliştirilmekte olan bir mûsikî sanatı da vardı(29). Devletin bütün müesseseleriyle zirvede olduğu 16. yy.dan bize kadar ulaşabilmiş pek fazla sayıda büyük besteci veya eser bulunmamasına mukabil en büyük isim ve eserler daha çok 18 ve 19. yy.da yani İmparatorluğun çöküşe yöneldiği dönemde ortaya çıkmışlardır. Buna mukabil Devletin siyasî kaderinin Bestekârların ruh haline yansıyışı da ilgi çekici bir husustur. Aşağıda daha detaylı açıklanacağı üzere Nefîrî Behram Ağa'dan (Ö.1560) Ebûbekir Ağa'ya (Ö.1759) kadar süren vakar ve ihtişam Hacı Arif Bey'de (Ö.1885) yerini yeis ve melâle bırakmış artık iyice yıpranmış olan İmparatorluğun keder hicran ve ümitsizliği Tanbûrî Cemil'de (Ö.1916) zirve olmuştur.
Türk mûsikîsini —Türk edebiyatı için olduğu gibi— İslam'dan önce Türk mûsikîsi ve İslâmî dönem Türk mûsikîsi olarak iki büyük tarih diliminde incelemek mümkündür. Benzer şekilde Osmanlı mûsikîsi de Osmanlı öncesi ve Osmanlı dönemi olmak üzere iki bölüme ayrılabilir zira büyük Osmanlı ses mimarîsinin temelini oluşturan Osmanlı öncesi dönemdir ve bu dönemi büyük bir hazırlık dönemi olarak değerlendirmek yanlış olmaz. Nitekim Alplar devrini terennüm eden Altay Türklerinin kam Kırgızların baksı Tonguzların saman Yakutların oyun Oğuzların ozan dediği büyücü veya şair-çalgıcılarla ordunun başarı ve kahramanlıklarını öven kopuzcular bir yandan ata unvanlı dervişlerle aşık unvanlı saz şairlerini müjdelerken bir yandan da El-Kindî Farabî. Safiyüddîn Kutbüddîn ve Abdülkadir gibi devlerin temelini atacağı muhteşem bir mûsikînin zeminim hazırlıyorlardı.
Eskilerin 'ulûm-i riyaziyye (matematik bilimleri)'nin dört şubesinden biri saydıkları ve İlm-i şerif tavsifiyle yücelttikleri mûsikînin nazariyatı ameliyatı sazları ve saz yapımı bestekârları icracıları hatta psikoloji ve kozmolojisi üzerine 10.yy.ın Kitabu'l-aghanisinden Y. Tura'nın İst. 1988 tarihli Türk Mûsikîsinin Meseleleri'ne kadar Arapça Farsça ve Türkçe çok sayıda risale veya ansiklopedik eser yazılmıştır. Ancak ne büyük yazıktır ki muhteşem bir sanat olan Türk mûsikîsiyle onun da zirvesi Osmanlı mûsikîsinin müdevven bir tarihi şu ana kadar kaleme alınmış değildir.
|